Güney Amerika ülkesi Şili'de gösteriler, başkent Santiago'da günde 3 milyondan fazla kişinin kullandığı metro ücretlerine 6 Ekim'de yapılan zamla başlamış ve 18 Ekim'de de şiddetlenerek birçok kentte yağma olaylarına da yol açan hükümet karşıtı gösteri ve şiddet olaylarına dönüşmüştü.
Gösteriler nedeniyle ülkede 23 kişi hayatını kaybederken, 1218 kişi yaralanmış ve 9 bin 203 kişi gözaltına alınmıştı. Yağmalama ve kundaklama olaylarının yaşandığı protestolar nedeniyle, ülkede 3 bölge ile 11 şehirde güvenliğin orduya bırakılmasını kapsayan "acil durum" ve "sokağa çıkma yasağı" ilan edilmişti. Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera, halkın ekonomik sorunlarını anlayamadığı için özür dilemiş, ekonomik yardım paketini hayata geçirmiş ve kabinesinden 8 bakanı değiştirmiş, ancak gösteriler durulmamıştı.
Pinera, yağma ve kundaklama gibi şiddet olaylarının önüne geçebilmek için, göstericilerin yüzlerini kapamasını yasaklayan ve yağma olaylarında sert cezalar içeren bir dizi kararnameyi imzaladığını duyurmuştu. Santiago'da 25 Ekim'de, İtalya Meydanı'nda düzenlenen gösteriye yaklaşık 1 milyon 200 bin kişi katılmıştı. Şili'de günlerdir devam eden ve hükümetin geri adımlarına rağmen durmayan gösteriler nedeniyle, diktatör Augusto Pinochet'in 1990'da devrilmesinden sonra ilk kez doğal afet söz konusu olmamasına rağmen "acil durum" ilan edilmiş ve güvenliği sağlama görevi orduya verilmişti.