Siyonist İsrail Kudüs'ün ana giriş kapısına bariyerler yerleştirdi

Siyonist İsrail polisi işgal altındaki Doğu Kudüs'ün etrafı surlarla çevrili Eski Şehir bölgesinin ana girişi olan Şam Kapısı'nın önüne, yapılacak gösterileri engellemek için demir bariyerler yerleştirdi.

Eklenme Tarihi: 15 Ara 2017
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Siyonist İsrail Kudüs'ün ana giriş kapısına bariyerler yerleştirdi

Filistinlilerin, yerleştirilen demir bariyerler arasında boş bırakılan bir koridordan geçerek Mescid-i Aksa'ya ulaşmasına izin veriliyor. Çok sayıda İsrail polisinin de Kudüs ve çevresinde konuşlandığı görülüyor.

İsrail Polis Sözcüsü Micky Rosenfeld yaptığı yazılı açıklamada, "polisin Eski Şehir ile çevresinde güvenlik önlemlerini sürdürdüğünü ve düzenlenecek gösterilere zorunlu olması halinde müdahale edileceğini" belirtti.

ABD Başkanı Donald Trump'un Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma kararının ardından ikinci cuma olan bugün, işgal altındaki Doğu Kudüs, Batı Şeria, abluka altındaki Gazze ve İsrail içerisinde kalan Arap şehirlerinde cuma namazının ardından gösteriler düzenlenmesi bekleniyor.

Trump'ın kararından bu yana bölgede düzenlenen protestolara İsrail güçleri gerçek ve plastik mermi ile göz yaşartıcı gaz ve ses bombaları ile müdahale ediyor.

Kudüs'teki yarım asırlık işgal

Doğu Kudüs'ü 5 Haziran 1967'de işgal eden İsrail, 1980'de tek taraflı olarak kentin doğusunu ve batısını "birleşik başkenti" ilan etti.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BGMK), 1980'de kabul ettiği 478 sayılı kararla, İsrail'in ilhak ve başkent ilanını geçersiz saydı.

BMGK kararı çerçevesinde ABD dahil uluslararası toplum, Doğu Kudüs'ün işgal altında olduğunu kabul ediyor. İsrail yönetimini tanıyan tüm ülkelerin büyükelçilikleri, Tel Aviv'de bulunuyor. Hiçbir ülke, Kudüs'ü ya da doğu ve batı bölümlerini başkent olarak kabul etmiyor.

ABD, Trump'ın hamlesiyle Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıyan ilk ülke oldu.

Uluslararası toplumun tepkisini çeken Trump yönetimi, bölgenin kaosa sürükleneceği ve İsrail-Arap ihtilafının daha da çözümsüz hale geleceği uyarılarını göz ardı etti.

İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail'in "1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve yeni Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle Nisan 2014'te durmuştu.