Feravine yaptığı değerlendirmesinde, bu dönemde işgal güçlerinin Filistinli mültecilere fiziki işkence uyguladığını, onlara bedensel hasar verdiğini, katliamlardan kurtulduktan sonra bu kez işgalci çeteler tarafından tutuklanan Filistinlilerin ise toplu halde öldürüldüklerini, bu tür olayların söz konusu dönemde sık sık tekrarlandığını ifade etti.
Acı tablolara dikkat çeken Feravine ayrıca şu bilgileri paylaştı:
“İşgalci çeteler bu dönemde bazı esirlerle, yaralı ve masum, silahsız, savunmasız insanları diri diri gömdüler. Bazıları tek tek, bazıları ise toplu halde özel olarak kazılan kuyulara gömüldüler. İnsanlık suçu sayılan bu cinayetler hala hukuk merkezlerinin gündemine girmemiştir. Araştırma notları ve belgelerin içinde kaybolan bu olaylar kimsenin umurunda değil. Bu olaylar, Büyük Felaket'in yıldönümü gibi etkinlikler hariç çoğu zaman gündeme de gelmiyor.”
Esirler ve Özgürleştirilenler Derneği'ne bağlı İstatistik Dairesi Müdürü ise, araştırmacı ve yazarların işgal güçlerinin 1967 yılından beri Filistin halkına karşı sürdürdüğü baskı ve tutuklamalara değinirken yüzeysel davrandığını, temele ve işin özüne inmediklerini, bunun ise açık bir hata olduğunu söyleyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “Nekbe ile Nekse arasındaki dönemde tutuklamalar aynı düzeyde olmamıştır. Kimi dönemde yoğunluk kazanırken, kimi dönemde azalmıştır. Bu tutuklamalar siyasi gelişmelere ve bölgesel değişimlere göre değişiklik arz etmiştir. Filistin halkına karşı işkenceyi esas alan işgal rejimi süreç içinde bu yöntemini geliştirmiş ve yeni yöntemler icat etmiştir."
İşgal yönetiminin kimi dönemlerde tutuklama ve işkenceyi esas alırken, kimi dönemde ise bireysel ve toplu idamlar uyguladığını hatırlatan Feravine, tutuklamaların da gelişmelere bağlı olarak değiştiğini söyledi.
Hukuk merkezlerinden, esirlerle ilgilenen kuruluşlardan, araştırma ve belgeleme merkezlerinden tutuklamaları bütün yönleriyle araştırmalarını, her aşamayı dikkatli bir şekilde gözden geçirmelerini, işlenen iğrenç cinayet ve katliamları, ihlalleri ve hukuksuzlukları ciddi bir şekilde takip etmelerini, 1948-1968 yılları arasındaki döneme özel bir ilgi göstermelerini, bu dönemde işlenen cinayetleri, katliamları ve hukuksuzları gün yüzüne çıkarmalarını talep etti.