İşgalci İsrail güçlerinin eşlik ettiği onlarca Siyonist, işgal altındaki Kudüs'ün Eski Şehir bölgesinde bulunan Mescid-i Aksa'nın avlusuna girdi.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinden yapılan yazılı açıklamada, İsrail güçleri korumasındaki 104 Siyonist'in Mescid-i Aksa'nın güneybatısında bulunan El-Meğaribe (Fas) Kapısı'ndan girerek Harem-i Şerif'e baskın düzenlediği belirtildi.
Açıklamada, Siyonistlerin bir kısmının sabah, bir kısmının da öğleden sonra Harem-i Şerif’e girdiğine vurgu yapılarak, söz konusu grupların bir süre Mescid-i Aksa'nın avlusunda dolaştıktan sonra Harem-i Şerif'ten ayrıldığı ifade edildi.
İbrani takvimine göre yılbaşı olan Roş Aşana kutlamaları nedeniyle dün de 94 Siyonist, Mescid-i Aksa'ya girmişti.
Siyonistler, İsrail güçleri eşliğinde zaman zaman sabah ve öğleden sonra Mescid-i Aksa'nın avlusuna giriyor. Bu durum sık sık bölgede gerginliğin tırmanmasına ve Filistinliler ile işgalci İsrail polisi arasında arbede yaşanmasına neden oluyor.
Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin egemenliği ihlal ediliyor
Mescid-i Aksa ve Kudüs'teki vakıflar; İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış antlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Daha önce Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin izni dahilinde Mescid-i Aksa'yı ziyaret eden Yahudiler, 2003'ten bu yana Vakıflar İdaresinin egemenliğini ihlal eden İsrail'in tek taraflı kararı çerçevesinde polis eşliğinde Müslümanların kutsal mabedine giriyor.
İsrail güçlerinin bu tek taraflı kararını tanımayan Kudüs İslami Vakıflar İdaresi, Müslümanların egemenliğini ihlal edici bu tür girişleri baskın olarak tanımlıyor.
İşgal altındaki Kudüs'te bulunan Mescid-i Aksa, Müslümanların ilk kıblesi olma özelliğini taşıyor.
Yahudiler, içinde Kıble Mescidi ile Kubbetu's Sahra Camisi'nin yanı sıra müze, medreseler ve büyük avlunun yer aldığı Mescid-i Aksa Külliyesi altında, sözde "Süleyman Mabedi kalıntılarının bulunduğu" iddiasıyla kazı çalışmaları yapıyor, Mescid-i Aksa'da kendilerinin de ibadet etme hakları olduğunu savunuyor.