Siz herkesi susturursanız, yakında Allah da sizi susturacak göreceksiniz!

Alparslan Kuytul Hocaefendi Adıyaman'da bugün gerçekleştirmeyi planladığı konferansının iptal edilmesini değerlendirdi. Hocaefendi, “zalimlik devam ediyor, olağanüstü hal diyerek istediği yerde istediği programı iptal ediyorlar” dedi.

Eklenme Tarihi: 16 Ara 2017
4 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Siz herkesi susturursanız, yakında Allah da sizi susturacak göreceksiniz!

Alparslan Kuytul Hocaefendi 15 Aralık Cuma akşamı canlı yayında gerçekleştirdiği Tefsir Dersi sonrası kendisine yöneltilen soruları cevaplandırdı. Hocaefendi, “Adıyaman'da yarın gerçekleştireceğiniz konferansın iptal edilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna verdiği cevapta, “konferansı iptal ediyorlar, yasaklıyorlar. Belki aleyhimizde konuşursunuz diyorlar ve basın açıklamasına da izin vermiyorlar. Sizin demokrasiniz yerin dibine batsın! Demokrasi diyorlar kendileri bile inanmıyorlar”

Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin açıklaması şu şekilde;

ZALİMLİK DEVAM EDİYOR

Evet Adıyaman'da konferansımız vardı iptal ettiler. Zalimlik devam ediyor. Tam zalim olmuşlar. Onca masraf, onca zahmet. Olağanüstü hal diyorlar hep aynı yalan. Yalnız kendileri konuşuyor, herkesi susturuyorlar. Olağanüstü hal yalanı bunun için. Memlekette olağanüstü bir durum var mı? Olağanüstü hal 3 ay hadi diyelim makuldü. Yeter! Kaç ay oldu? Temmuzdan başladı işte Aralık bitiyor. Bakın 17 ay! Bu nasıl bir yalancılıktır? Herkesi susturmanın yolunu bulmuşlar. Olağanüstü hal diyor istediği yerde istediği programı iptal ediyor.

SİZ HERKESİ SUSTURURSANIZ YAKINDA ALLAH SİZİ SUSTURACAK GÖRECEKSİNİZ.

Her yaptığınız yanınıza mı kalacak? Buradaki mitinge izin verdiler demek ki kendi siyasetlerine uygun olduğu için. Nasılsa Filistin'i, Kudüs'ü konuşacağız. Kendileri de bugüne kadar her tarafta konuşulmasını istiyorlardı. Müsaade ettiler. Ama ondan sonra yine aynı zulüm devam, yasaklamalar yine devam. Yazı göndermişler basın açıklamasına bile izin vermiyorlar. Konferansı iptal ediyor, yasaklıyor. Bari basın açıklamasına izin ver. Bu kadar insana duyuruldu, afişler asıldı vs. basın açıklaması yapalım. İnsanlar gelecekler, bilmeyenler gelecek orda açıklama yapılsın. Belki aleyhimizde konuşursunuz diyor basın açıklamasına da izin vermiyor. Senin demokrasin yerin dibine batsın! Demokrasi diyorlar kendileri bile inanmıyorlar. Demokrasi yalanını sadece bize yutturuyorlar. Demokrasi kesinlikle yalan olan bir sistemdir.

ANAYASALARINI KENDİLERİ ÇİĞNİYORLAR

Anayasa da yazıyor. Anayasalarını kendileri çiğniyorlar. Anayasada diyor ki "Herkes hiçbir yerden izin almadan toplantı ve gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahiptir. Silahsız, saldırısız olmak şartıyla." Zaten bizim de silahımız saldırımız yok. Ben zaten senden izin almak zorunda değilim. Senin anayasan bunu söylüyor. Basın açıklamasına bile müsaade etmiyor. Ben konferans yapmak için bile izin almak zorunda değilim. Anayasanızı mı yiyorsunuz? Mekke'nin putperestleri gibi mi davranıyorsunuz? Helvadan putlar yapıyorlardı. Onlardan yardım istiyorlardı. Onlara ibadet ediyorlardı. Sonra acıktıkları zaman helvadan putları yiyorlardı. Öyle misiniz? Kanununuzu anayasanızı çiğniyor musunuz? Dört yıldır zulmediyorsunuz. Bir yıldır da konferansları engelliyorsunuz. Ve bu zulme devam etmeye karar veriyorsunuz. Öyle mi?

ALLAH'IN SİZE VERDİĞİ SÜREYİ TAMAMLIYORSUNUZ. GÜNAHINIZI ARTTIRIYORSUNUZ!

Allah'ın tokadını yiyeceksiniz. Nasılsa Furkan Vakfı'nın gücü yetmez değil mi? Doğru yetmez. Ama Allah'ın gücü yeter. Allah'ı hesaba katmıyorlar. Allah'ı unutmuşlar. İstediğimize izin veririz, istediğimizi yasaklarız. Hak hukuk diye bir şey yok memlekette. Ve kimse konuşmuyor. Yazıklar olsun bu cemaatlere bu hocalara! Her şey yasak! Yasak! Yasak! Ve korkaklar korkuyor. Hani bir söz var "öldürme korkut" derler ya korkutursan zaten millet kendiliğinden bırakıyor. Bu Müslümanların kesinlikle davası yokmuş. Yani faaliyet yaptığı için belki engelliyorlar ama kimseyi ne öldürmüşler, ne hapse atmışlar. Öyle bir durum da yok henüz. Evet bitirmeye, dağıtmaya çalışıyorlar ama henüz o kadar ileri gitmediler. Ona rağmen nerde bu vakıflar dernekler bu cemaatler bu hocalar?

DAVA ADAMI DAVASINI BIRAKIR MI?

Bunlara ne oldu da bıraktılar? Bunların davası yokmuş demek ki. Kimisi maça, kimisi tiyatroya gider, kimisi bulmaca doldurur. Bunlar da demek ki sohbet yapalım diyorlarmış. Bunların ki dava değilmiş. Zamanımızı güzel değerlendirelim, sevap kazanalım bu kadar. Bir dava yok ortada. Dava adamı davasını bırakır mı? Ortada ciddi bir şey de yok. Yani ne Filistin'in durumundayız, ne Irak'ın, ne de Suriye'nin. Buna rağmen bıraktılar bunlar. Ne kadar korkak Müslümanımız varmış. Ne kadar cesaretsizmiş Müslümanlar, ne kadar süt çocuğuymuş, ne kadar toymuş Müslümanlar. Hiçbir şey görmediler. Bu yeni nesil ne 28 Şubat'ı gördü, ne 12 Eylül'ü. Bunlar son 15 yılın mahsulü, bunlar rahat dönemin mahsulleri. Bunlar hiçbir şey görmediler. Bunlar ne PKK'nın çektiğini çektiler ne DHKP-C'nin çektiğini çektiler, ne 80'li yıllardaki ne 28 Şubat'taki cemaatlerin çektiklerini çektiler. Yani ne solcusunun, ne sağcısının, ne Müslümanının çektiklerini çekmediler. Bunlar rahat nesil. Son 15-20 yılın nesli rahat nesil. O yüzden de hepsi bırakmışlar. Allah herkesi görüyor bırakanları da, devam edenleri de, oturanları da, yürüyenleri de... Ben Adıyaman Valiliğini de emniyetini de kınıyorum.