Son 10 yılda afetlerin yüzde 83'ü hava ve iklim bağlantılı şiddetli olaylardan kaynaklandı

Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Uzmanı Özmen, "Hava ve iklim bağlantılı afetlerden de 410 binden fazla insan hayatını kaybetti." dedi.

Eklenme Tarihi: 31 Oca 2021
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Son 10 yılda afetlerin yüzde 83'ü hava ve iklim bağlantılı şiddetli olaylardan kaynaklandı

Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, son 10 yılda doğal tehlikelerin tetiklediği tüm afetlerin yüzde 83'ünün sel, fırtına ve sıcak hava dalgaları gibi hava ve iklim bağlantılı olaylardan kaynaklandığını bildirdi.

Özmen, yaptığı açıklamada afetlerin, "toplumun tamamı veya belli kesimleri için fiziksel, ekonomik ve sosyal kayıplar doğuran, normal hayatı ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan, etkilenen toplumun baş etme kapasitesinin yeterli olmadığı doğa, teknoloji ve insan kaynaklı olay" şeklinde tanımlandığını belirtti.

Afetin bir olayın kendisi değil, doğurduğu sonuç olduğuna dikkati çeken Özmen, "Bu tanıma göre biyolojik, jeolojik, hidrolojik, meteorolojik ve iklimsel karakterli ve hasara neden olan ve insan faaliyetlerini durduran veya kesintiye uğratan olaylar birer doğa kaynaklı afettir. İklim değişikliği etkisiyle sel, kütle hareketleri (kaya düşmesi, heyelan-toprak kayması, çığ), fırtına, aşırı sıcak ve aşırı soğuk havalar, dolu, kuraklık-çölleşme ve orman yangını gibi afetler meydana gelebiliyor." diye konuştu.

"Son 10 yılda 2 bin 355 iklim kaynaklı aşırı hava felaketi yaşandı"

Uluslararası Kızılhaç ve Kızılay Dernekleri Federasyonu tarafından yayımlanan Dünya Afet Raporu'ndaki dünya genelinde meydana gelen son 20 yıllık afet verilerini değerlendiren Özmen, şöyle devam etti:

"2000-2010 ve 2010-2020 yılları arasında meydana gelen afetlere göre, iklim değişikliğinin bir sonucu olarak hidro meteorolojik ve klimatolojik doğa kaynaklı afetlerin sayısında ve şiddetinde önemli artışlar olduğunu görülüyor. Son 10 yılda, doğal tehlikelerin tetiklediği tüm afetlerin yüzde 83'ünün sel, fırtına ve sıcak hava dalgaları gibi hava ve iklim bağlantılı şiddetli olaylardan kaynaklandığı tespit edildi. Son 10 yılda 2 bin 355 iklim kaynaklı aşırı hava felaketi yaşandı. Hava ve iklim bağlantılı afetlerden de 410 binden fazla insan hayatını kaybetti."

2000-2010 ve 2010-2020 yılında meydana gelen afetleri kıyaslayınca sel nedeniyle meydana gelen afetlerin sayısında yüzde 44, fırtına nedeniyle meydana gelen afetlerin sayısında yüzde 28 artış olduğu bilgisini veren Özmen, aşırı sıcaklık nedeniyle meydana gelen afetlerin sayısında ise yüzde 6, kuraklık nedeniyle meydana gelen afetlerin sayısında yüzde 5 ve orman yangınları nedeniyle meydana gelen afetlerin sayısında yüzde 3 artış olduğunun görüldüğünü kaydetti.

"Ortak bir eylem gerçekleştirilemezse bizi gezegenimizde zor yıllar bekleyecek"

Özmen, Dünya Afet Raporunda iklim ve hava bağlantılı afetlerin sayısının ve tüm afetler içindeki oranının zaman içinde nasıl arttığının somut verilerle ortaya konulduğuna dikkati çekerek, "Eğer gerekli önlemler alınmazsa iklim değişikliği nedeniyle afet sayısı ve afetten etkilenecek insan sayısı önümüzdeki yıllarda da artacaktır. İklim değişikliğine uyum ve risk azaltma konularına odaklanmadığımız sürece de maalesef katlanarak artmaya devam edecektir." dedi.

Salgından, depremden daha büyük etkisi olma olasılığı taşıyan küresel ısınma ve iklim değişikliği krizinin her geçen gün büyüdüğünü dile getiren Özmen, "2020 yılında birçok afet meydana geldi ve bunun çok büyük bir bölümü, iklim değişikliği kaynaklı. Bütün çalışmalar iklim değişikliği kaynaklı afetlerin tüm afetlere olan oranın her geçen yıl daha da artacağını gösteriyor. Küresel olarak buna karşı ortak bir eylem gerçekleştirilemezse bizi gezegenimizde çok zor yıllar bekleyecek." diye konuştu.

"Hepimiz üzerimize düşenleri yapmalıyız"

İklim değişikliği ve küresel ısınmanın Türkiye'de de her geçen yıl etkisini daha fazla hissettirdiğine işaret eden Özmen, şunları kaydetti:

"Özellikle artan kuraklık, sel, aşırı sıcaklar, dolu, hortum, orman yangını, çığ gibi afetler hem kentlerimizdeki yaşamın hem tarımsal üretimin hem alt yapı sistemlerinin hem de üretim zincirlerinin aksamına neden olarak milyarlarca dolarlık hasarlara neden oluyor. Bu artışlardan en az şekilde etkilenmek için iklim değişikliğine uyum sağlanmalıdır. Yani iklim değişikliğinin zararlı etkilerinin önlenmesi için gerekli tedbirlerin alınması ve bu konuda ülkemizdeki mevcut durumun ortaya konulması, gözden geçirilmesi suretiyle uygun politikaların geliştirilmesi ve uygulanması gerekir. İklim değişikliğini tersine çevirmek, iklim kaynaklı afetlerin sayılarını, artırdığı can kayıplarını ve hasarları azaltmak için var gücümüzle çalışmalı ve hepimiz üzerimize düşenleri yapmalıyız."