Sosyal medyanın zararları ve etkileri

Günümüzde sosyal medya, bir taraftan toplumu yönlendirmede, bazı sorunları çözmede, insanlara ve kitlelere atılan iftiraları bertaraf etmede önemli bir araç iken; diğer yandan birtakım zararları da bulunmaktadır. Bu haberimizde sosyal medyanın yanlış kullanımından kaynaklanan bazı sorunlara yer verdik.

Eklenme Tarihi: 05 Ağu 2018
4 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Sosyal medyanın zararları ve etkileri

Yerine göre sosyal medyayı kullanmak vacip duruma gelirken (haksızlıkları dile getirmek, iftiralara karşı doğru bilgiyi yaymak, insanlara ilahi mesajın ulaşmasını sağlamak vs.) bazı durumlarda ise kullanımı sakıncalıdır. İşte sosyal medyanın yanlış kullanımının doğurduğu sonuçlar:

1- Mahremiyet ve ahlâki çözülmelere sebebiyet vermekte

İslam’ın yasakladığı yalan, iftira, dedikodu, lakap takma, insanların gizli noktalarını araştırma gibi hususların sosyal medya kullanımında dikkate alınması gerektiğinin altını çizmek gerekir. Sosyal medya, kadın-erkek arasındaki mahremiyet ilişkilerinin çiğnenmesine, karı-koca arasındaki aile ilişkisinin dağılmasına sebep olmamalıdır.

Sosyal medya bu çağın modern şeytanıdır desek, doğru bir söz söylemiş oluruz. Zira birçok dedikodu, yalan haber ve iftira sosyal medya üzerinde kısa sürede geniş bir kitleye ulaşabilmektedir. Bu da toplumsal cinnet ve cinayetlere sebep olmaktadır. Hâlbuki İslam, buna benzer bütün gayri ahlâkî konuşmaları ve içerikleri kati surette yasaklamıştır.

’İnsan hiçbir söz söylemez ki onun yanında (yaptıklarını) gözetleyen (ve kaydeden) hazır bir (melek) bulunmasın.’ ayeti, sadece dilimizden çıkan sözler için değil, aynı zamanda idrak ederek parmaklarımızdan çıkan her mesaj için de geçerlidir.

2- Hayatımızdan zaman çalmakta

Belki de televizyon ve bilgisayarın en tehlikeli zararlarından birisi de zaman sermayesini elimizden hızlı bir şekilde çalması, ailemizle ve arkadaşlarımızla iletişim bağımızı koparmaya sebep olmasıdır. Sosyal medyada geçirilen zamanın bağımlılık boyutuna vardığı ve zaman mefhumunun ortadan kalktığı aşikârdır. İnternette fazla zaman geçiren gençler giderek yalnızlaşmakta ve yüz yüze ilişki kurmakta güçlük çekmektedirler.

Kur’an ayetleriyle ve hadislerle insanın yaşadığı hayatın her anından hesaba çekileceği, kendisine verilen zamanı, hayat sermayesini nasıl harcadığından sorguya çekileceği, zamanını boşa harcayan ve değerlendiremeyen insanın pişman olacağı belirtilmiştir.

Zaman kavramının önemini ve değerini, insana verilmiş nimetlerin en büyüğü olduğunu, Allah’ın (c.c.), Kur’ân-ı Kerim’in bazı ayetlerinde zamana yemin etmesinden de anlıyoruz. Asr Suresi’nde Allah, zamana yemin eder.

Abdullah b. Abbas (r.anhümâ), Efendimiz (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu naklediyor: ’İki nimet vardır ki insanlardan çoğu bu ikisi hakkında aldanmıştır. (Bu iki önemli nimet) Sağlık ve boş vakittir.’

3- Ruh yapısını bozmakta

Sosyal medyanın aktif kullanıldığı sanal âlem, masum bir âlem değil. Türlü türlü suçların işlendiği kirli ve kontrolsüz bir dünyadan bahsediyoruz. Ne yazık ki geleceğimizi emanet edeceğimizi iddia ettiğimiz çocuklarımız da bu âlemin esiri olmuş durumdadırlar. Şiddet ağırlıklı oyunlar, şiddet ve pornografik bilgiler içeren siteler toplumun ruh sağlığını bozmaktadır. Özellikle de gençlerimizin bu ortamlarda ahlâkî çöküntü içerisinde olduğunu, sapkın düşüncelere doğru yol aldığını görmekteyiz.

4- Resim ve video paylaşımı özel hayatı ifşa etmekte

Her şeyden önce internet ortamının mutlak güvenilir olmadığı, kullandığımız bütün güvenlik tedbirlerinin alt edilebileceği unutulmamalıdır. Bütün verilerin kayıt altına alındığını aklımızdan çıkarmayalım. Sosyal medyanın insanlar için en önemli özelliği ’beğenilmek’tir. İnsanlar paylaşımlarınızı beğeniyor veya üzerinde durup yorumluyorsa o kadar kusursuz bir insanmışsınız hissi veriyor ve sizi mutlu ediyor. İslamî ölçülere aykırı şekilde resim ve video paylaşmak, eşlerin birbirinden habersiz olarak karşı cinsten kimselerle arkadaşlık kurması her şeyden önce aile sadakatini zedeler. Bundan dolayıdır ki, en özel anlar resim veya video olarak paylaşılıyor. Yemek yerken, gezerken, otururken vs. Bu ve bunun gibi paylaşımlar yaparak İslam dininin şiddetle yasakladığı mahremiyet olgusu çiğnenerek, aile yapısına dinamit konmuş olunuyor. Bunun sonucu olarak da sosyal medyanın büyülü dünyası üzerinde geliştirilen gayri ahlâkî ilişkiler birçok yuvanın dağılmasına, birçok cinayetin işlenmesine ve birçok çocuğun yetim kalmasına zemin hazırlıyor.

Sosyal medyada fotoğraf paylaşmak demek, bir manada ’insanlara kendini göstermek’ demektir. Tesettürlü bir hanım, hiç çekinmeden fotoğrafını, sayfasında, insanların gördüğü bir ortamda paylaşabilmektedir. Hâlbuki inançlı bir hanımın asıl amacı ’kendini, güzelliğini namahremlere karşı örtmek, korumak ve hayâ etmek’tir. Fotoğrafını paylaşan bir bayan, namahrem erkeklerin eline, istediği zaman açıp bakabileceği ve baktıkça günaha gireceği bir fotoğraf vermiş ve buna önayak olduğu için kendi de günaha girmiş olur.

Sonuç olarak; televizyon, internet ağı ve sosyal medya sitelerinin kullanımı çok hayırlara vesile olabileceği gibi büyük şerlere de vesile olabilmektedir. Sosyal medyada niyet, gaye ve hedefimizin ne olduğunu bilmeden bulunuyor ve İslamî ölçü ve değerlerimizi göz ardı ediyorsak zararının faydasından fazla olacağı unutulmamalıdır. Elektronik aygıtların aile hayatını çöküşe götürmesi ve çocuklar üzerindeki menfi etkileri aile hayatımızdaki önemli konulardan birisi de elektronik aygıtların kullanımı ve sınırlarıdır. Cep telefonu, el bilgisayarı gibi elektronik araçların yaygınlaşmasıyla birlikte facebook, twitter gibi sosyal medya ve internet uygulamalarından çocuklarımızı uzak tutmamız da mümkün olmaktan uzaklaşmıştır. Sosyal medyanın çocuklarımız üzerindeki en büyük olumsuzlukları; başta fiziksel gelişimlerine engel olmak, sosyal medya adı altında sosyalleşmemelerine yol açmak ve en önemlisi olarak da zaman israfına sebebiyet vermektedir. İnsan, dünyaya oyun ve eğlence için gelmemiştir. Dünya iş ve kazanç yeridir. Dünyada yapılan her işin, her nefesin hesabı kıyamette sorulacaktır. Maalesef ki gençlerimiz koca bir günü, elinde ipad, iphone, dizüstü ya da masaüstü bilgisayarların başında, internet, facebook, twitter, whatsapp gibi uygulamalar sürekli açık bir şekilde geçirmektedir. Bu durum karşımıza odasından çıkmayan, asosyal, dininden bîhaber, ruhsal gelişimleri eksik bir gençlik ortaya çıkaracaktır.