Myanmar hükümeti aleyhine Uluslararası Adalet Divanı’nda (UAD) başlayan davada ülkesini bizzat savunan Nobel ödüllü Ang San Su Çi, Arakanlı Müslümanlara “soykırım” yapıldığı iddialarını reddetti.
Güney Asya ülkesinin lideri, Müslüman Rohingya halkına uygulanan baskıdan devletin sorumlu olduğuna dair raporları reddederek, şiddetin nedeninin “ayrılıkçı grupların ayaklanmasının yol açtığı çatışma” olduğunu ileri sürdü.
Rohingyaların yaşadığı Arakan (Rakhine) eyaletinden 2016 sonlarından bu yana Bangladeş’e kaçmak zorunda kalanların sayısı 700 bini aşarken, Birleşmiş Milletler (BM) adına görevlendirilen araştırma ekibi kitlesel göçün arkasında “vahşice” diye tanımladığı “temizlik” operasyonlarının olduğuna dair kanıtlar toplamıştı. BM ayrıca, Myanmar yönetiminin soykırımı engellemede başarısız olduğunu belirmişti.
Afrika ülkesi Gambiya’nın İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) adına Myanmar'a karşı dava açmasının ardından Lahey’de 10 Aralık’ta başlayan duruşmalara katılan Ang San, ordunun “isyanla mücadele operasyonları” düzenlemek zorunda kaldığını iddia etti.
BM’nin en yetkili yargı organında konuşan Ang San ayrıca, “savaş suçları ya da insan hakları ihlalleri işlenmiş dahi olsa bu suçların Myanmar adalet sistemi içinde değerlendirileceğini” belirtti.
Associated Press haber ajansına konuşan Arakan Rohingya Barış ve İnsan Hakları Derneği Başkanı Muhammed Muhibullah, Myanmar liderinin savunmasına tepki gösterdi.
Muhibullah, “(Myanmar’ın) soykırım olmadığı iddiasına karşı dünya delillerle hükmünü verecek. Hırsız hiçbir zaman hırsız olduğunu kabul etmez ancak adalet kanıtla tesis edilebilir” dedi.
Diğer taraftan yabancı kuruluşlardan da Ang San’ın Lahey’deki tanıklığına sert eleştiriler geldi.
Save the Children adlı yardım kuruluşundan George Graham, Ang San’ın yaptığı bu açıklamalarla, “BM’nin elde ettiği tüm delilleri ve kendi kurumlarının hayatta kalan sayısız tanıktan topladığı şahitlikleri hiçe saydığını” söyledi.
Graham, “Rohingya aileleri şiddet kampanyasında hayal dahi edilemez dehşet yöntemlerine maruz kaldı. Çocuklar ve onların aileleri sistematik olarak öldürüldü, sakat bırakıldı ya da tecavüze uğradı. Myanmar yönetimiyse her seferinde bu eylemlerin sorumlularını cezalandırmada başarısız” oldu diye konuştu.
