“Soykırımı İnkâr Yasasında Değişiklik Asla Kabul Edilemez”

AB'nin Sırp entitesinin talebi doğrultusunda "soykırımı inkâr yasasında değişiklik" üzerinde çalıştığı iddiası tartışmalara neden oldu. Bosna Hersek'in Boşnak Konsey üyesi Dzaferovic yasayı değerlendirdi.
Eklenme Tarihi: 26 Ara 2021
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
“Soykırımı İnkâr Yasasında Değişiklik Asla Kabul Edilemez”

Avrupa Birliği (AB) bu yılın ağustos ayında Bosna Hersek’te yaşanan Srebrenitsa soykırımının inkârını suç sayan yasayı kabul etmişti. Birkaç ay önce kabul edilen yasa üzerinde değişiklik yapılacağı iddialarını Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Boşnak Üyesi Sefik Dzaferovic değerlendirdi. Dzaferovic, soykırımın inkârını suç sayan yasanın, Avrupa Birliğinin değerleriyle uyumlu olduğunu; Sırp Cumhuriyeti’nin yasayı değiştirmek değil, ortadan kaldırmak istediğini belirterek bunun mümkün olmayacağını söyledi.

Sırp Cumhuriyeti yetkililerinin, sorunun söz konusu yasasının içeriğinde değil, yasalaşma biçiminde olduğunu söylediklerini aktaran Dzaferovic, “Bosna Hersek’teki duruma aşina olan herkes bunun samimiyetsiz bir iddia olduğunu bilir. Bosna Hersek Parlamentosu 10 yıldan fazla süredir soykırımın inkârını suç sayan yasayı geçirmeye çalışıyor ancak her defasında yasa, Sırp Cumhuriyeti yetkililerince ve aslında yasanın içeriğine karşı oldukları için engellendi.” ifadelerini kullandı.

Dzaferovic, Sırp Cumhuriyeti’nin yasanın içeriğiyle ilgili bir sorunları olmadığı yönündeki iddiaları üzerine uluslararası toplumun, bu yasanın Meclis’te kabul edilmesi için bir girişim başlattığını, Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt‘in, parlamentonun aynı yasayı kabul etmesi hâlinde eski yasayı geri çekeceğini duyurduğunu belirtti.

“YASA ASLA YÜRÜRLÜKTEN KALDIRILMAYACAK”

Boşnak lider, “İçerikle ilgili bir sorun yoksa Sırp Cumhuriyeti milletvekilleri şimdi Bosna Hersek Parlamentosunda aynı içeriğe sahip bir yasa için oy kullanmalı. Ancak şimdi bunu da reddediyorlar ve bu da onların yalnızca mevcut yasayı yürürlükten kaldırmak istediklerini gösteriyor. Bu asla olmayacak.” değerlendirmesinde bulundu.

Yüksek Temsilci Schmidt’in teklifinin, “kurbanlara hakaret eden, suçları inkâr eden ve suçluları yücelten korkunç bir kampanyaya bir tepki” olduğuna işaret eden Dzaferovic, şöyle devam etti:

“Unutulmamalıdır ki; Lahey Mahkemesi (Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi), kararlarında nefret söylemini suça yol açan etkenlerden biri olarak tanımlamıştır. Bu nedenle nefret söylemine yönelik bu tür kışkırtmaların önlenmesi, barışı koruma açısından son derece önemlidir. Ayrıca Lahey Mahkemesi ile iş birliği, Dayton Barış Anlaşmaları’nın ayrılmaz bir parçasıdır ve Dayton’u kabul eden herkes, Lahey Mahkemesini kabul etmiştir.”

YASA AB MEVZUATIYLA DA UYUMLU

Dzaferovic, soykırımı inkâr yasasının içerik olarak AB’nin nefret söylemiyle mücadele direktifleriyle aynı olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:

“Yasa, AB Konseyince 2009’da kabul edilen ve AB değerlerinin soykırım, insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve diğer suçlarla bağdaşmadığını açıkça belirten Stockholm Programı ile uyumludur. Son olarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kararları, soykırımın inkârının ‘ifade özgürlüğü’ olarak tanımlanamayacağına hükmetmiştir. Dolayısıyla bu yasaya itiraz edilmesi gerektiğini gösteren hiçbir gerekçe yok.”

“MAĞDURLARIN AŞAĞILANMASINA İMKÂN VERECEK HİÇBİR DÜZENLEMEYİ KABUL ETMEYİZ”

Bosna Hersek merkezli Srebrenitsa Anneleri ve Soykırım Tanıkları ve Kurbanları Derneğince yapılan ortak açıklamada, 1 Eylül’den bu yana yazılı basında, elektronik ve sosyal ağlar ile medyada soykırım inkârına ilişkin söylemlerin yüzde 80 oranında azaldığının gözlemlendiği belirtildi. “Bu denli işe yarayan bir yasa neden değiştirilsin?” ifadesi kullanılan açıklamada, Bosna Hersek Meclisi’nin yasaya ulusal bir ruh vererek, kabul etmesinde bir sorun görülmediği ancak yine mağdurların aşağılanmasına imkân verecek hiçbir düzenlemenin kabul edilmeyeceği vurgulandı.

SOYKIRIMI İNKÂR YASASI GERGİNLİĞİ

Dönemin Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Valentin Inzko, 23 Temmuz’da soykırımın inkârını suç sayan bir yasa çıkartmıştı. Başta Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyinin Sırp Üyesi Milorad Dodik olmak üzere ülkedeki iki entiteden biri olan Sırp Cumhuriyeti’nin yetkilileri, yasayı boykot etmeye karar vermişti.

Dodik’in, 1992-1995’te yaşanan savaşı sonlandıran Dayton Barış Antlaşması’nın aslına dönülmediği takdirde Sırp Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ilan edeceğini söylemesiyle büyüyen kriz, Bosna Hersek’te yeniden savaş ihtimallerini dahi gündeme getirmişti. AB’nin, Sırp entitesinin talebi doğrultusunda “soykırımı inkâr yasasında değişiklik” üzerinde çalıştığı iddiaları, ülkede yeni bir gerginliğe yol açmıştı.

AB Komisyonunun genişlemeden sorumlu sözcülerinden Ana Pisonero ise “Srebrenitsa ve soykırım inkârı konusundaki tavrımız nettir. Avrupa’da en temel Avrupa değerleriyle çelişen soykırım inkârına, revizyonizme veya savaş suçlularının yüceltilmesine yer yoktur.” değerlendirmesinde bulunmuştu.