Emniyet Genel Müdürlüğü Asayiş Dairesi Başkanlığı'nca düzenlenen "Polis Merkezi Amirleri Eğitici Yetiştirme Kursu" açılış programına katılan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, asayişle ilgili bilgiler paylaştı.
3 yıl önce göreve geldiğinde yüzde 35'lerde olan suç aydınlatma oranının bugün 48,7'ye çıktığını belirten Türkiye'de hem malvarlığına karşı işlenen suçlarda hem de evden hırsızlıkta yüzde 16'lık bir azalma yaşandığını söyledi. Soylu, "Evden hırsızlıkta 2017'nin günlük ortalaması 281, 2018'in günlük ortalaması 199 ve bu yılın günlük ortalaması eylül sonu itibarıyla 177'dır. Yani yukarıdan aşağı trend sürekli inmektedir" dedi.
Emine Bulut cinayetinden sonra 15 20 katına çıktı
Soylu, şikayetçi, mağdur veya bilgi sahibi konumundaki vatandaşların polis merkezine gelmesine gerek kalmadan ifadelerinin alınmasına imkan sağlayan uygulamadan 681 bin, polise başvuran mağdurların kısa mesajla bilgilendirilmesi projesinden ise 660 bin kişinin faydalandığını söyledi.
Kadına şiddetle mücadele konusunda yürütülen Kadın Destek Uygulamasını (KADES) projesinden de bahseden Soylu, mağdurların hızlıca yardım istemesi ve polise ulaşmasına imkan sağlayan uygulamanın 341 bin 527 kişi tarafından kullanıldığını ve 15 bin 224 ihbar alındığını aktardı.
Herkesi derinden yaralayan Emine Bulut'un cinayetinden sonra programın indirilmesinde artış yaşandığına dikkat çeken Soylu, bu olaydan sonra uygulamanın indirilme rakamların 15-20 katına çıktığını söyledi.
Soylu, Emniyet Genel Müdürlüğü yetkililerinden, polis ve jandarma personelinin aile içi ve kadına şiddetle mücadele konusunda 6 ay içerisinde eğitimden geçirilmelerini istedi. Şiddete maruz kalan ve cinayete kurban giden kadın mağdurların, yüzde 85'inin olay öncesinde emniyete müracaat etmediğine işaret eden Soylu, şu ifadeleri kullandı:
Kadın cinayetleri konusunda 2017-2018 arasında yaptığımız kıyaslamalarda yüzde 20'lik bir azalış yakalamıştık. Ancak bu yıl ne yazık ki geçen senenin üzerinde bir trend var. Aynı şekilde İngiltere ve başka ülkelerde de gelişi güzel artış ve azalışlar birbirini takip ediyor. Sebebi de bu işe sürekli akıl, zaman ve mesai harcamak lazım. Bunu harcadığımızda bunu engelleme kabiliyetine sahip oluruz.
Onlara bıraksak güneyimizde terör devleti kuracaklar
Barış Pınarı Harekatı ve sonrasında yaşananları da değerlendiren İçişleri Bakanı Soylu, "Bize kızıyorlar ama kimse kusura bakmasın, Türkiye olarak artık laf dinlemiyoruz. Türkiye eskiden laf dinleyen bir ülkeydi, atma denilen hiçbir adımı atamaz, çekinirdi. Ancak bugün öyle değil kendi göbeğimizi kendimiz kesiyoruz" dedi.
TSK tarafından terörden temizlenen bölgelere huzur geldiğini aktaran Soylu, "Eğer biz orada huzur oluşturmasaydık, polisimiz, jandarmamız, silahlı kuvvetlerimiz, Mehmetçiklerimiz şu an orada bulunmasalardı orası ya DEAŞ'ın ya da PYD/PKK'nın çöplüğü haline gelecekti" diye konuştu. Soylu şunları söyledi:
YPG ve PKK'yı biz temizliyoruz. Onlara bıraksak güneyimizde terör devleti kuracaklar. Onların DEAŞ ile çatışmasına seyirci kalacaklar, bir yandan silah satacaklar bir yandan petrolü paylaşacaklar. Arada da binlerce mazlum sivil insan zarar görecek.
Köpeklerini saldırtıyorlar
Avrupa'da 600'ün üzerinde şiddete dayalı gösteri yapıldığını ileri süren İçişleri Bakanı Soylu, gösterilere müdahale etmeyen ülkelere sert sözcüklerle tepki gösterdi:
Avrupa'yı uyarıyorum; PKK terör örgütünün mensupları, orada vatandaşlarımıza şiddet uyguluyorlar siz de seyirci kalıyorsunuz. Hukukun üstünlüğünden, demokrasiden, temel insan hakları hak ve hürriyetlerinden bahsedenler maalesef kendi planları tutmayınca köpeklerini oradaki vatandaşlarımıza saldırtıyorlar. Bu kadar açık ve nettir. Köpektir onlar. Türkiye Cumhuriyeti devletinin birliğine karşı gelenler, ülkemizin bölünmez bütünlüğüne saldırı yapanlar, oradaki masum vatandaşlara saldırı yapıp onların dükkanlarını talan etmeye çalışanlar... Bunun sorumluluğu 'batı medeniyeti' denilen Avrupa'daki ülkelerin yönetimleridir. Bu kadar açık ve net.
Independent Türkçe, AA