Seçim süreci başlamadan önce vurgulamıştık:
AKP’nin Türkiye’ye verebileceği bir şey kalmadı. Bu nedenle seçim kampanyasını “muhalefete saldırı” ve “Ben bozdum ben yaparım” siyaseti üzerine oturtacak!
Öyle gidiyor.
Ancak Cumhur İttifakı’nın içinde de her şeyin sorunsuz gittiğini söylemek mümkün değil. Her ne kadar öyle bir hava vermeye çalışsalar da Yeniden Refah Partisi (YRP) ve Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) kimleri, nasıl milletvekili adayı gösterecek, tartışma konusu.
Erdoğan’ın yeniden üç dönem kuralını anımsatması da içeride planlanan değişikliklerin habercisi. Saray kafasındaki bütün “yenilenmeleri” yapabilecek mi? Bu da tartışmalı. Mehmet Şimşek örneği sıcaklığını koruyor.
***
Erdoğan bakanları milletvekili olarak atayacağını daha önce ilan etti. Her bakan merakla hangi ilden milletvekili olacak, Saray’dan çıkacak kararı bekliyor. Bakarsın İstanbul beklerken Kahramanmaraş olmuş, bakarsın Samsun beklerken Bursa olmuş!
Milletvekilliğine atanma kararnamesi henüz kesinleşmemiş bakanların başında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu geliyor. Soylu’nun bakanlığı bırakmama eğiliminde olduğu biliniyor.
Siyasetçilerin ağzı torba değil ki büzesin; sözüm ona Soylu Saray’a haber göndermiş, “Benim milletvekili olup dokunulmazlığa ihtiyacım yok” demiş.
Asıl vermek istediği mesaj da şöyleymiş:
-Benim asıl dokunulmazlığım, içişleri bakanı olarak kalmamdır.
Saray’ın gözünde bakanlar, özel kalem müdür yardımcısı gibi olduğu için istediğin yere atamak kolay. Ancak Soylu bakanlıkta ısrarlı görünüyor. Ayrıca Erdoğan’ın bakanları deprem illerinde milletvekili adaylığına atamayı düşünmesi de ilginç. Tasfiye edilmesi zor olanları enkaz altına itmek fena bir Saray projesi sayılmaz.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın milletvekilliğine şimdiden hazır olduğunu söyleyebiliriz. Akar’ın muhalefete fırlattığı sözcük cephanesini yakın geçmişte değişik ortamlarda gördük. Arkadaşları Akar’ı öteden beri başarılı ve karşılaştığı sorunlara pratik çözümler bulan bir kişi olarak görüyor. Bu sevginin, “Su uyur Hulusi akar” şeklinde bir tekerlemeye döndüğünü de duyduk.
Saray’ın kafasında Genelkurmay başkanlarını savunma bakanı yapma planı devam ediyor olabilir.Cumhur İttifakı’nın yeni ortaklarının listeye giriş şeklinin MHP’de rahatsızlık yarattığı geçen hafta dışa vurmuştu. Burada kol kırılır ittifak içinde kalır, ilkesi geçerlidir.
Millet İttifakı’nın evi camdan…Cumhur İttifakı’nın evi penceresiz betondan…
***
Yukarıda aktardıklarımız, Saray hesapları ve çevresinde dönen planlar. Madalyonun öteki yüzü de var!Kaybetme olasılığının Saray’ın hücrelerine kadar girdiğini söylemek abartı olmaz. Böyle bir durumda muhalefette kalmak ya da kalmamak? Bütün mesele bu! İnsan aklı zora düştü mü, hep çare arar. Akla uzak olasılıklar bile yakınlaşıverir. Örneğin Londra neden uzak bir yer olsun ki!
Saray’ın, bakanları iktidar değişikliğinde milletvekili dokunulmazlığı zırhında korumak istemesi de başkentin gündeminde. Bunu da ciddi ciddi dillendiren var ama bizim tanıdığımız Erdoğan öncelikle kendi durumunu düşünecektir.
Millet seçim sürecine girerken “Bir değişim olmalı” havasına girerse son dakikada olanlar kararı etkilemez.
Gördüğümüz o ki değişim rüzgârı esiyor.