Sudan neden bu duruma geldi?

Son çatışmalarda da ortaya çıktığı gibi bu geçiş aşamasında gerek sivil ve askerî güçler arasında gerek askerî güçlerin kendi aralarında anlaşmazlıklar ve tutarsızlıklar var Tüm Arap ülkeleri arasında daima ve sonsuza dek en güvenli ülke kabul edilen Sudan’ın iç savaşa sürüklenmesi kesinlikle beklenen bir şey değildi. Bu büyük ülkenin sakinlik ve istikrarla öne çıktığı ve … Sudan neden bu duruma geldi? Devamı »

Eklenme Tarihi: 22 Nis 2023
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 22 Nis 2023
Sudan neden bu duruma geldi?

Son çatışmalarda da ortaya çıktığı gibi bu geçiş aşamasında gerek sivil ve askerî güçler arasında gerek askerî güçlerin kendi aralarında anlaşmazlıklar ve tutarsızlıklar var

Tüm Arap ülkeleri arasında daima ve sonsuza dek en güvenli ülke kabul edilen Sudan’ın iç savaşa sürüklenmesi kesinlikle beklenen bir şey değildi.

Bu büyük ülkenin sakinlik ve istikrarla öne çıktığı ve birçok Arap ülkesinin, özellikle de cumhuriyet rejimlerinin maruz kaldığı depremler ve darbelerin hiçbirine ‘daha önce’ maruz kalmadığı tüm dünyanın malumu.

Yine bilindiği üzere bazı kardeşler, uykuya dalar dalmaz yeni bir askerî darbe ile yerinden sıçrıyor.

Tüm Arapların gözünde değerli kardeş ülke Suriye’deki durumun gerçeği de buydu.

Güzel Sudan’daki kardeşlerimizle, Sudanlı öğrenci kardeşlerimiz sayesinde tanışmıştık.

Bu öğrenciler, Arapların çoğunun, sahipleri tarafından devrimler olarak nitelendirilen askerî darbeler aşamasında tanık olduğu askerî darbe hastalığına ‘çok’ erken yakalanan birçok Arap ülkesine yayılmıştı.

Şimdi sorular şunlar:

Acaba Sudan ile güzel ve büyük Sudan halkına ne oldu da askerî darbe kervanına katıldı?

Ne oldu da Hartum, acılı ve çetin tecrübelerden geçtiği bilinen bazı Arap ülkelerinin de yürümüş olduğu dikenli yollarda yürüyor?

Sahipleri ve sahiplerinin sahipleri tarafından ‘devrimler’ adıyla sunulan askerî darbe sloganları atmakta uzun bir geçmişe sahip öğrenci hareketinin, şu ya da bu şekilde okullarımıza ve üniversitelerimize bulaştığı bir aşama vardı.

Allah göstermesin ama doğrusu o aşamaya bir dönüş olduğunu görmeye başladık.

Yürekleri sızlatan soru şu:

Güzel, iyi ve büyük Sudan’a ne oldu da Arap ülkelerimizin birçoğuna yıkımdan başka bir getirmeyen o aşamaya döndü?

Bu noktada altını çizmek gerekir ki bu büyük milletin bazı mensupları tüm bunları yaşamış, onlardan geriye kalanlar da yetişen nesilleri tüm bu ölümcül ‘virüslerden’ uzak durmaları konusunda ısrarla uyarmıştı…

Ancak görünen o ki bu uyarı dikkate alınmamış. Öyle olmasa, şimdi gördüklerimiz ne anlama gelir?

Nitekim herkes geleceğin, geçmişte olan ve şimdiye kadar yaşanandan daha belalı olacağını öngörüyor.

Şüphesiz ki şimdi olanların, güzel Sudan’da gerçekleşmesi beklenmiyordu.

Hızlı Destek Kuvvetleri’ne mensup askerler, ordunun başkent Hartum ile diğer şehir ve bölgelerdeki birçok karargâhına saldırdı ve şiddet birçok mahalleye sıçradı.

Hakikaten de bu güzel ülkede yaşanan bu hadiseler asla beklenmiyordu.

Gerçekten bu sakin ve güzel beldenin, askerî darbe ülkeleri kafilesine katılması uzak bir ihtimaldi.

Bilindiği üzere tüm bunlar yaşanmadan önce halkı, şu an dolaşımda olan bu terimleri kullanmıyordu.

Sanki her şey değişti ve bu ülkede şimdi yaşananlar yaşandı. Her şeye gücü yeten yüce Allah’tan dileğimiz, bu ülke halkının güzel insanlarının işleri toparlayıp vaziyeti, bu korkunç çatlakların hiçbirinin olmadığı eski haline döndürebilmesidir.

Bugün umuyoruz ki kardeş Sudan’da akan bu kanın durdurulması için birçok düzeyde gösterilen Arap çabaları meyve versin, Sudanlı kardeşler sağduyu ve akıl seviyesine ulaşarak Arapların, devam ettiği takdirde yaş veya kuru hiçbir şey bırakmayacak olan iç savaş ve çatışmayı durdurma çağrılarına karşılık versin.

Bu büyük ülkenin, şimdi içinde boğulduğu şeye batmasını kim beklerdi ki! Öyle ya Sudan halkı, şimdi duydukları şeyleri hiç duymamıştı. Sanki bu ülkenin güneşi, artık batıdan doğuyor, doğudan batıyor.