İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AKP Genel Merkezi'nde partisinin İnsan Hakları Başkanlığı tarafından düzenlenen, '81 İl Kurum Ziyaretleri Değerlendirme Toplantısı'na katıldı.
Burada kürsüye çıkan Soylu, yaptığı konuşmada, göç, enerji krizi gibi meselelerin uluslararası meseleler olduğunu ve devam edeceğini belirtirken "Aslında 20'nci yüzyılın çeyreğinde Batı'nın bize sunduğu dünya güzellemesinin bir sanal güzelleme olduğu ve Batı'nın büyük bir tiyatro oynadığı ortaya çıkmıştır. Şu cümleyi unutmamanızı istirham ederim, Doğu'nun altı zengin Batı'nın üstü zengin. Doğu'nun üstü fakir, Batı'nın altı fakir. Dünya yüzyıllardır aynı süreci yaşamaktadır. Aynı süreci yaşamaya devam etmektedir" dedi.
"TAYYİP ERDOĞAN BÜYÜK ONARICI"
Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Dışarıdan parmak sallanan bir Türkiye tablosu söz konusuydu. 'Siz yapamazsınız' diye özgüveni alınan bir Türkiye tablosu söz konusuydu. Hem demokrasi alanında hem kalkınma alanında önü kesilen bir Türkiye vardı. Biz şunu yaptık, Türkiye'yi fay hatlarıyla bölmeye çalışan bu fay hatları üzerinden sürekli, her sıçrama anımızda, her sevinç anımızda, bu fay hareketlerimizi tetikleyerek bizi harekete geçirmeye çalışan ve bir birimize düşürmeye çalışan, Alevi-Sünni, Türk-Kürt, laik-anti laik gibi aslında bu toplumun hasletleri içinde olmayan bir anlayışı sürekli ortaya koymaya çalıştılar. Tayyip Erdoğan sadece AK Parti'nin genel başkanı değildir, sadece Türkiye'nin cumhurbaşkanı da değildir, tarihimizin bütün travmalarını örtmeye çalışan ve sadece bugünün şehir hastanelerini, bugünün büyük köprülerini, bugünün büyük kalkınma projelerini yapmaya çalışan bir kişi olmasının yanında bu ülkenin ve bu milletin büyük onarıcısıdır."
"HERKES ÇOK RAHAT"
Bugün gelinen noktada kimsenin hayat tarzına bir müdahalede bulunulmadığını, herkesin kendini ifade edebildiğini öne süren Soylu, şöyle konuştu:
"Bugün herkes kendisini çok rahat bir şekilde ifade ediyor. Sadece ifade etmiyor, eşit vatandaşlık kavramı içinde bunu sağlamaya çalışıyor. Ben İstanbul'da doğdum büyüdüm ve o zaman 'Ben Kürdüm ama' cümlesini defalarca duyduk. Sanki Kürtlük sıkıntılı bir kavram. Bu ülkede birçok kereler minibüsten indirilerek kimliklerine bakarak ayrıştırıldığı bir tabloyu defalarca yaşadık. Bugün öyle değil. Bugün Türkiye'nin 81 vilayetinde hiç kimse etnik kökeni, mezhebi dolayısıyla farklılaştırılmayan, eskinin travmalarına rağmen, devletin kesinlikle böyle bakmadığı bir tablo ile karşı karşıyayız. Bu devrimler nasıl oluştu? Bu gördüğünüz kadrolar sayesinde. Bunlar öyle kolay işler değildir."
'AÇILIM'LARI ÖVDÜ
1.5 yıl içerisinde 1585 cemevini ziyaret ettiklerini söyleyen Soylu, "Cumhuriyet tarihinde, yine Sayın Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu ilk 'Alevi Açılımı' diye nitelendirdikleri ama toplumsallaştırdığı, kimsenin ötekileştirilmediği bir anlayışı biraz daha altını tahkim ederek yaptık. Arkadaşlarımız gittiler oturdular, sohbet ettiler. Talepleri toplanarak, şu ana kadar yüzde 75-80'i yapılarak, onlara ulaşılmaya çalışıldı" dedi.
AKP iktidarı dönemindeki 'Roman Açılımı' ve diğer yapılan açılımlara da değinen Soylu, "Cumhuriyet tarihinde azınlıklarla bu kadar ilişki kuran bir anlayış ortaya konulmamıştır. Bu da Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti tarzı siyasetin sonucudur" diye konuştu.