Diyarbakır'ın Sur ilçesinde 6 mahalle, bir cadde ve bir meydanda ilan edilen sokağa çıkma yasağı devam ediyor. Yaşanan çatışmalardan dolayı evlerini terk eden halk, çatışmalardan dolayı mağdur olduklarını ve kendi memleketlerinde mülteci olduklarını söyledi.
Hasırlı Mahallesi'nde oturan ve aynı zamanda kalp hastası olan G.B, eşiyle birlikte evde yiyecekleri kalmadığı için çatışmalara rağmen evlerini terk ettiklerini, çıktıklarında ise PKK'nin tepkisiyle karşılaştıklarını ifade etti.
Hastalığından dolayı ilçede zorluk çektiğini ifade eden G.B, “Hastalığımdan dolayı evimi terk etmek istedim. Evden çıkıp bir sokağa geldiğimde, PKK'liler tarafından bir sürü pet şişenin yere yerleştirildiğini gördüm. Haliyle pet şişeye basınca ses geldi baktım pencereden elinde keleşle bir kişi çıkıp bana ‘dur, nereye gidiyorsunuz' dedi. Ben de hasta olduğumu Sur'dan gideceğimi belirttim. Bana gidemeyeceğimi söyledi. Ben de hasta olduğumu ve gitmek zorunda kaldığımı söyledim. Bana ‘sizi düşman vurur' dedi. Ben de vururlarsa vursunlar diyerek çıkmaya yeltendim. Bunlarda acıma namına bir şey yoktur. Bizim Sur dışına gitmemize engel oluyorlardı. Bunun sebebi de sivillerin ölmesi üzerinden siyaset yapmadır. Sokağı geçtiğimde yolların kapalı olduğunu görünce yönümü değiştirdim. Polisleri arayıp geleceğimizi söyledik. Sur'un çıkışında polisler bizi zırhlı araçla alarak Dağkapı civarına getirdi.” dedi.
Sur ilçesinde yaşananların bir başka görgü tanığı T.A. ise “Sur bölgesi Kobani'ye dönmüş. Kendi memleketimizde mülteci olduk. Göç eden aileleri görüyorum bazıları sırtlarında battaniye ve yorganlarla geliyor. Kimileri gidecek yerleri olmadığından dolayı saatlerce bu soğuk havada dışarıda bekliyor. Ben bir aile gördüm gece battaniye ve yorganıyla dışarıdaydı.” sözleri ile yaşanan mağduriyetleri anlattı.