Suriye’de 2011 yılından bugüne kadar 255 kimyasal saldırı düzenlendi. Savaş öncesinde Suriye ordusunda Kimyasal Silahlar Daire Başkanlığı görevini yürüten ve 2013 yılında Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) saflarına katılan Zahir Sakit, Suriye genelinde yapılan kimyasal saldırılara dair kapsamlı bir dosya hazırladıklarını anlattı.
Esed rejiminin ülkenin farklı bölgelerinde 251 kimyasal saldırı düzenlediğini, DEAŞ’ın 3, PKK’nın ise 1 kez kimyasal bomba kullandığını söyleyen Sakit, Lahey ve Birleşmiş Milletler (BM) nezdinde hukuki girişimlere başlayacaklarını ifade etti.
Son Saldırı 22 Temmuz’da
Suriye’de son saldırının 22 Temmuz 2019 tarihinde gerçekleştirildiğini vurgulayan Sakit, şunları anlattı: “İdlib Maaret El Numan’da kimyasal başlık monte edilen füzelerle 57 sivil katletildi, 99 kişi de yaralandı. 17 Mart 2015 Sermin saldırısı ile 22 Temmuz Maaret El Numan katliamı arasında İdlib’e 11 kez kimyasal bomba ve füze atıldı. Sermin, Cisr El Şugur, Serakıb, Han Şeyhun, Kefer Ruma, El Huveyn ve İdlib merkez ile birlikte Maaret El Numan’ı vuran kimyasal bombalara 228 kurban verdik.”
4 Bin 300 Kurban Verdik
Yermük, Guta, Humus ve İdlib başta olmak üzere sivil halkı doğrudan hedef alan kimyasal saldırılarda, klor, fosfor, sarin ve hafifleştirilmiş onlarca kimyasal karışımın kullanıldığına değinen Sakit şöyle devam etti:
“Saldırılar, genel itibari ile pazar yerleri, mülteci kampları ve şehrin en işlek caddelerinin vurulması nedeniyle büyük kayıplara neden oldu. Önceden planlanmış bu bombardımanlarda 4 bin 300 kurban verdik. Yüzde 90’ı sivil 17 bin kişi de yaralandı. Yine savaş suçu kapsamındaki misket bombaları ve benzer konvansiyonel füzelerle de çok sayıda saldırı düzenlendi.”Katillerden Hesabını Soracağız
“Suriye genelinde yapılan saldırılarla ilgili BM bünyesinde faaliyet gösteren bir çok kuruluş ve farklı ülke kurumları yeterli delile sahip durumda. Ancak Rus ve İran destekli bu savaş suçları başta ABD olmak üzere bir çok ülke tarafından koz amacı ile kullanılıyor. Bugüne dek hiçbir etkin adım atılmadı. Diplomatik mahfillerde kendi çıkarları için akıtılan kanı koz olarak tutmaya devam ediyorlar. Biz bir grup Suriyeli heyet oluşturarak hukuki zeminde haklarımızı arayacağız. Bu yönde ciddi bir hazırlık safhası geçirdik ve şehit ve gazilerimizin hesabını katillerden mutlaka soracağız.”
Kaynak: Yeni Şafak