Suudi Prens: İslam'ı yaymak için savaşmak görevimiz artık yok

Muhammed Bin Selman, "şeytan üçgeni" olarak nitelendirdiği İran, İhvan-ı Müslimin ile El-Kaide ve DEAŞ'ın İslam'ı zorla yaymaya ve halifeliği geri getirmeye çalıştığını savunarak 'fakat Allah ve Peygamber, bizden bunu yapmamızı istemedi.' ifadelerinde bulundu.

Eklenme Tarihi: 04 Nis 2018
4 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Suudi Prens: İslam'ı yaymak için savaşmak görevimiz artık yok

Muhammed Bin Selman, "şeytan üçgeni" olarak nitelendirdiği İran, İhvan-ı Müslimin ile El-Kaide ve DEAŞ'ın İslam'ı zorla yaymaya ve halifeliği geri getirmeye çalıştığını savunarak 'fakat Allah ve Peygamber, bizden bunu yapmamızı istemedi.' ifadelerinde bulundu.

ABD ziyaretini sürdüren Suudi Veliaht Prens Selman, İran'ın dini lideri Hamaney'i bir kez daha Hitler'e benzeterek "Hitler, Hamaney'in yanında daha iyi görünüyor. Hitler, Hamaney'in yapmaya çalıştığını yapmadı. Hitler, Avrupa'ya hükmetmeye çalıştı, bu kötü fakat Hamaney bütün dünyaya hükmetmeye çalışıyor" ifadelerinde bulundu.

'İslam'ı yaymak için savaşmak görevimiz artık yoktur'

Muhammed Bin Selman ayrıca, "şeytan üçgeni" olarak nitelendirdiği İran, İhvan-ı Müslimin ile El-Kaide ve DEAŞ'ın İslam'ı zorla yaymaya ve halifeliği tekrar geri getirmeye çalıştığını savundu.

Suudi Prens, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

"Bu şeytan üçgeni, bizlerin Müslüman olarak halifeliği tekrar kurması gerektiği fikrini aşılamaya çalışıyor. İslam'ın zaferinin bir imparatorluk zoruyla yeniden kurulması gerektiğini belirtiyorlar fakat Allah ve Peygamber, bizden bunu yapmamızı istemedi. Allah sadece İslam'ı yaymamızı istedi. Bu görev ise yerine getirilmiştir. Bugün her insan kendi inancını seçme hakkına sahiptir. Her ülkede dini kitaplar tedarik edilebilir. Mesaj yerine ulaşmıştır. İslam'ı yaymak için savaşmak görevimiz artık yoktur fakat bu şeytan üçgeni, Müslümanların böyle bir görevi olduğunu söyleyerek Müslümanları manipüle etmeye çalışıyor, Müslümanların imparatorluğunun kurulması gerektiğini dile getiriyorlar."

İran'ın Şii ideolojisini yaymaya, İhvan'ın da demokratik yolları kullanarak "gölge halifelikler" kurmaya çalıştığını öne süren Bin Selman, El-Kaide ve DEAŞ gibi örgütlerin ise her türlü zorluğu kullanarak "İslam'ı yaymaya çalıştığını" dile getirdi. Bin Selman ayrıca, El-Kaide, DEAŞ gibi örgütlerin İhvan sayesinde ortaya çıktığını iddia etti.

"Şeytan üçgeni" olarak yaptığı nitelendirmenin karşısına Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün,Bahreyn, Umman, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Yemen'i koyan Bin Selman, bu ülkelerin Birleşmiş Milletler (BM) kriterleri doğrultusunda "iyi ilişkiler" kurmaya çalıştığını savundu.

'Hamaney, Hitler'den daha tehlikeli'

Muhammed bin Selman, ABD gezisi bağlamında daha önceki röportajlarında olduğu gibi The Atlantic dergisine verdiği mülakatta da İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'i hedef aldı. Selman'ın sözleri Trump'ın İran'a yönelik sözlerinden farksızdı.

Hamaney'in Adolf Hitler'den daha tehlikeli olduğunu öne süren Bin Selman, "Hitler, Hamaney'in yanında daha iyi görünüyor. Hitler, Hamaney'in yapmaya çalıştığını yapmadı. Hitler, Avrupa'ya hükmetmeye çalıştı, bu kötü fakat Hamaney bütün dünyaya hükmetmeye çalışıyor." değerlendirmesinde bulundu.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, The Atlantic dergisinden önce Time dergisine verdiği röportajda, Amerikalı askerlerin Suriye'de "İran'ı durdurma" noktasındaki son durak olduğunu savunmuş ve ancak bu şekilde İran'ın bölgedeki etkisinin artmasının engellenebileceğini belirtmişti.

Selman, "Amerikalı askerlerin Suriye'de uzun vadeli olmasa bile en azından orta vadede kalması gerektiğine inanıyoruz. Suriye'deki ABD gücü, Washington'un bu ülkenin geleceğinde söz hakkına sahip olmasına da imkan verecektir" ifadelerinde bulundu.

Prens Selman skandal açıklamalarına bir yenisini daha ekleyerek, dinimizde kıyamete kadar emredilmiş olan cihadın aksini söyler hale geldi. Rabbimizin birçok ayeti ve efendimizin hadisleriyle Allah yolunda mücadele defalarca emredilmiş, mükafatı hatırlatılmıştır. İşte o ayet ve hadislerden bazıları;

-Mü’minlerden, özür olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler eşit değildir. Allah, mallarıyla ve canlarıyla cihad edenleri oturanlara göre derece olarak üstün kılmıştır. Tümüne güzelliği (cenneti) va’detmiştir; ancak Allah, cihad edenleri oturanlara göre büyük bir ecirle üstün kılmıştır. (Nisa Suresi, 95)

-De ki: “Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, kabileniz/menfaat çevreniz, elde ettiğiniz mallar, kesadından korktuğunuz ticaret, hoşunuza giden konutlar sizin için Allah`tan, resulünden ve Allah yolunda cihattan daha sevimli ise artık Allah, emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah, yoldan ayrılmış bir topluluğu doğruya ve güzele kılavuzlamaz.” (Tevbe Suresi) -Peygamberimiz “Ellerinizle, dillerinizle ve mallarınızla cihâd ediniz!” buyurmaktadır.

-‘Benim ümmetimden bir topluluk Allah’ın emirlerini yerine getirmekte devam edecektir. Onlara yardım etmeyen onlara muhalefet edenler bu taifeye zarar veremeyecektir. Allah’ın kıyamet emri onlara gelinceye kadar, onlar bu galibiyet üzere olacaklardır...’ buyurdu.”

(Buhari 3405, Müslim 1037/174)

Ebu Said el-Hudri (Radiyallahu Anhuma) şöyle dedi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’e, ya Rasulallah! İnsanların hangisi daha faziletlidir? denildi.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Canıyla malıyla Allah yolunda cihad eden mü’mindir’ buyurdu.

Sahabeler:

−Sonra kimdir dediler.

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

−‘Allah’tan korkup insanları kendi şerrinden emin kılıp vadilerden bir vadiye çekilen mü’mindir’ buyurdu.”

(Buhari 2636, Müslim 1888)

Abdurrahman bin Cerir (Radiyallahu Anh) şöyle haber verdi:

“Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem):

‘Herhangi bir kulun ayakları Allah yolunda tozlanırsa, cehennem ateşi ona dokunmaz!’ buyurdu.”

(Buhari 2658)