Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, haftalık basın toplantısında konuştu. Konuşmasına Cezayir’deki uçak kazasını hatırlatarak başlayan Karamollaoğlu, “gün geçmiyor ki İslam dünyasından kötü bir haber almayalım” dedi.
Daha sonra Afganistan’da hafızlık merasimine yapılan saldırıda şehit olan çocuklara rahmet dileyen Karamollaoğlu, saldırıyı lanetlediğini söyledi. Doğu Guta’daki saldırıya da dikkat çeken Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, yapılan saldırının insanlık suçu olduğunu belirtti.
OLAYLARIN ARKASINDA İSRAİL OLDUĞUNU GÖRMEZSENİZ SORUNLAR ÇÖZÜLEMEZ
Bölgede yaşananların arkasında Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) ve İsrail’in güvenliği olduğuna dikkat çeken Karamollaoğlu, yaşanan gelişmelerden tek kârlı çıkanın İsrail olduğunu ifade etti. “Olayların arkasındaki İsrail gerçeği görülmezse bu acılar dinmez” diyen Karamollaoğlu, Doğu Guta’daki saldırının Suriye’deki devlet veya muhalif güçler tarafından yapıldığına inanmadığını ancak İsrail’in parmağı olabileceğini söyledi.
“Birleşmiş Milletler (BM) sadece güçlü ülkelerin menfaatlerini koruyan bir kuruluş haline geldi” diyen Karamollaoğlu, BM tarafından hazırlanan Filistin raporunda İsrail’in terör devleti olarak açıklandığını ancak daha sonra raporu yayınlayanların görevinden istifa etmeye zorlandığını ve bırakmak zorunda kaldıklarını ifade etti.
28 ŞUBAT’TA SAVUNMA HAKKI VARDI
Adana’da Furkan Vakfı’na mensup öğrenci evlerinin mühürlendiğini, kız öğrencilerin eşyalarıyla birlikte sokağa bırakıldığını hatırlatan Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu, “Bu FETÖ ile mücadelenin geldiği bir sonuç olarak gözüküyor. Bazıları bunu anlamıyor ama ben yine söyleyeceğim. Biz 28 Şubat’ta yaşadıklarımızı bugün başka bir yönden yeniden yaşıyoruz. 28 Şubat’ta bir takım hadiseler meydana geldi. Medya, patronlar, askerin bir kısmı bu işin içinde bulundular. Ancak o dönemde mahkemelerde bazen doğru kararlar çıkıyordu, yanlış karar veren vardı, baskı altında olan vardı ama hiç bu kadar savunma hakkı verilmeme durumu olmadı.” diye konuştu.
FURKAN VAKFI İLE HİÇ İRTİBATIMIZ OLMADI
“Furkan Vakfı ile irtibatımız olmadı” diye konuşan Karamollaoğlu, “Milli Görüş prensiplerini benimsediklerini de söyleyemeyiz. Yeri gelmiş bizim düşüncelerimize eleştiri getirmiş insanlar… İftira etmedikleri müddetçe, kimseye fikirleri nedeniyle baskı kurulamaz. Bu evler hangi gerekçeyle kapatıldı? Bunun cevabının verilmesi lazım. Furkan Vakfı eğer AK Parti’ye karşı bir tavır sergilemeseydi, acaba böyle bir muameleye maruz kalır mıydı? Davranışları tasvip edilmeyen ama hükümete yakın kuruluşlar var ve kimse onlara dokunamıyor” dedi.
HACCAC-I ZALİM ÖRNEĞİ
Hakimlerin etki altında kalarak karar vermelerini eleştiren Karamollaoğlu, şöyle konuştu:
“Yarın kimsenin yüzüne bakamayacaklar. İnsanlar bir gün yaşadıklarını konuşacak. Zulmün hangi mertebeye ulaştığını konuşacak belki biz hayatta olmayız ama bunları ilerde yaşayacağız. ‘Benden olan "Haccac-ı Zalim" olsa doğrudur, benden değilse Hz. Hüseyin de olsa düşmanındır’ anlayışı yanlış bir anlayıştır.”