Martin Chulov ve Ashifa Kassam'ın kaleme aldığı yazıda, Suudi Arabistan'ın son diplomatik polemiğinin bir twitter mesajıyla başladığı ve hızla büyükelçinin gönderilmesine, karşılıklı uçuşların durdurulmasına ve ticari anlaşmaların dondurulmasına yol açan bir diplomatik krize dönüştüğü söyleniyor.
Ancak uzmanların ve bölge yetkililerinin Riyad'ın attığı adımların pek Kanada'yla ilgili olmadığını söylediği aktarılıyor. Suudi Arabistan'ın Batı'ya, içerideki politikalarına yönelik herhangi bir eleştirinin kabul edilemez olduğu mesajını verdiği kaydediliyor.
Yazı şöyle devam ediyor:
"Tartışma Kanada Dışişleri Bakanlığı'nın gözaltına alınan Suudi sivil toplum ve kadın hakları eylemcileri konusunda endişe duyduklarını söylemesiyle başladı. Bir müttefikten kamuoyu önünde alınan eleştiri genelde Suudi krallığının kapalı kapıları ardında ele alınırdı. Ancak Riyad'daki diplomatlar ve Arap Dünyası'ndaki hava, Suudi Arabistan'ın bölgesel oyunda yeni kurallar koymak istediği yönünde. Ve ülkenin güçlü Veliaht Prensi Muhammed bin Salman bunu yapacak desteği sahip olduğunu hissediyor."
'TRUMP İLE SUUDİLER'İN TUTUMU DEĞİŞTİ'
Makalede, güçlü olduğu izlenimini vermenin, aynı zamanda müttefiklerin keyfini kaçırmanın ve bir plan olmadan tartışmalara girmenin 32 yaşındaki Veliaht Prens'in başlıca kaygılarından biri olduğu söyleniyor. Yeni Suudi düşünme tarzının da 'cömertliğinin istismar edildiği ve müttefiklerinin, özellikle de Barack Obama'nın hayal kırıklığına uğrattığı' şeklinde olduğu vurgulanıyor.
Donald Trump'ın Beyaz Saray'a oturmasının bütün bunları değiştirdiği söylenirken, Trump'ın Suudi Arabistan'a ve genel olarak dış politikaya bakışının Riyad yönetimine büyük bir rahatlık sağladığı vurgulanıyor.
'KANADA ÜZERİNDEN BATI'YA MESAJ'
Trump'ın insan hakları kaygılarını dostlarıyla da düşmanlarıyla da konuşmayı reddettiği belirtirken, bu konunun Trump'ı pek ilgilendirmediği ifade ediliyor.
Suudi Arabistan'ın Katar'daki diplomatik batağı ve yoksul Yemen'de devam eden savaşının Trump tarafından bir kenara bırakıldığı, hatta damadı Jared Kushner tarafından da desteklendiği kaydediliyor. Yazı şu satırlarla sona eriyor:
"Bu bağlamda Kanada istemeden daha geniş kapsamlı bir mesajın aracı oldu 'İçişlerimizde bize meydan okumayın'. Justin Trudeau'nün hükümeti Suudi Arabistan'daki muhaliflere destek açıklayan tek ülke değil. Ama Suudi Arabistan muhtemelen Kanada'ya çıkışarak kaybedecek daha az şeylerinin olduğunu düşündü. Suudi Arabistan ve Kanada'nın yıllık ticaret hacmi 4 milyar dolar. Riyad'daki hesap, 'ABD bir konuyla ilgilenmezse, diğer tarafın ne dediği önemli değil' gibi görünüyor."
LİBYA'DAN SUUDİ ARABİSTAN'A DESTEK GELDİ
Öte yandan Libya'da Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH), Kanada ile diplomatik kriz yaşayan Suudi Arabistan'a desteğini açıkladı.