Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK), cuma namazına gitmek için işyerinden ayrılan bir çalışanın işten çıkarılmasının ardından önemli bir karara imza attı. TİHEK, işverenin din temelli ayrımcılık yaptığına hükmederek firmaya 141 bin 934 lira para cezası uyguladı.
Konya'da faaliyet gösteren bir doğal gaz şirketinde çalışan bir işçi, cuma namazını camide kılmak üzere öğle molasında işyerinden ayrıldı. Ancak işveren, işçinin camiye gitmesini iş güvenliği gerekçesiyle reddetti ve iş akdini feshetti. İşten çıkarılan çalışan, mahkemeye başvurarak işe iade talebinde bulundu. Mahkeme, işçinin işe geri alınmasına karar verdi ve bu karar istinaf mahkemesi tarafından onaylandı.
Çalışan, ayrıca konuyu din temelli ayrımcılık yönünden de incelemeleri amacıyla TİHEK’e taşıdı. Firma, çalışanlarının ibadetlerini işyerindeki mescitte yapabileceklerini savunarak, çalışanın camiye gitmesinin iş güvenliğini tehdit ettiğini iddia etti. Ancak TİHEK, başvuruyu titizlikle inceleyerek şu tespitlere vardı:
Anayasal Hak İhlali:
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 24. maddesine göre herkesin vicdan, din inanç ve kanaat özgürlüğüne sahip olduğuna dikkat çekildi. İşverenin, çalışanının ibadetini nerede ve nasıl yapacağına müdahale etme hakkı olmadığı vurgulandı.
Din Temelinde Ayrımcılık:
6701 sayılı Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Kanunu’nun ilgili maddelerine dayanarak, işverenin din veya inanç temelli ayrımcılık yapamayacağı ifade edildi. İşçinin cuma namazına gitmesi nedeniyle işten çıkarılması, din temelli ayrımcılık olarak değerlendirildi.
İş Güvenliği İddiası Geçersiz:
Firma, iş güvenliği gerekçesini somut kanıtlarla destekleyemediği için bu savunma kabul edilmedi. TİHEK, çalışanın cuma namazına gitmek için işyerinden ayrılmasının iş sağlığı ve güvenliğiyle doğrudan bir ilişkisi bulunmadığını belirtti.
Sonuç olarak, TİHEK, işverenin ayrımcılık yasağını ihlal ettiğini belirleyerek, firmaya 141 bin 934 lira idari para cezası kesildi. TİHEK, bu karar ile işverenlere, çalışanlarının ibadet özgürlüğüne müdahale etmeme yükümlülüğünü hatırlatarak, ayrımcılıkla mücadeleye devam edeceklerini duyurdu.
