Suriye'de bir taht kavgası yaşanıyor. Sahada ve masada Rusya'nın liderliği konuşulurken ABD'nin Tomahawk füzeleriyle dengeler yine değişti. Bu hem ABD'nin Esad'a yönelik doğrudan ilk müdahalesi olması nedeniyle kritik bir hamle. Rusya'ya rağmen yapılan bu saldırıda ABD füzelerinin Rus Kalkanı denilen S-400 hava sistemine nasıl yakalanmadığı da merak konusu.
DANIŞIKLI DÖVÜŞ MÜ?
Akdeniz' den Suriye'ye füzeler ateşlendiğinde Rusya'nın Suriye'de konuşlandırdığı S-300 ve S-400 hava savunma sistemi bataryalarının neden karşılık vermediği sorusu Trump ile Putin arasında 'danışıklı dövüş' şüphesini gündeme getirdi.
Rus siyaset bilimci İgor Eydman, "Trump'ın Russiagate skandalına son vermek için Putin'in dostu olmadığını halkına göstermesi gerekiyordu. Trump'ın emriyle ateşlenen füzeler bu problemi çözdü. Tabi şimdi Putin'in Trump'tan dilekleri olacaktır" iddiasında bulundu.
"DURUM TAM TERSİ"
ABD'nin 'Kızılderili baltası' anlamına gelen Tomahawkları Rusya'nın S-400'lerine hedef olmamak için Akdeniz'de bulunan savaş gemisinden gönderdiğine, böylece de radara yakalanmadığına yönelik bilgiler var ama Milliyet yazarı Tunca Bengin'in konuştuğu eski Genelkurmay İstihbarat Dairesi Başkanı Em. Korg. İsmail Hakkı Pekin'e göre ise durum tam tersi.
"S-400'LER FÜZEYİ GÖRMÜŞTÜR AMA SAVUNMA YAPMAMIŞTIR"
İsmail Hakkı Pekin, "Görmüştür ama savunma yapmamıştır... Bakın, iki ülke birbirine doğrudan müdahale etmezler, edemezler. Ederlerse çok daha büyük bir çatışma olur. Sorun bu. Eğer ABD doğrudan Rusya'nın üslerini, uçaklarını hedef alsaydı o zaman müdahale ederlerdi. Çünkü Rusya'nın elinde bulunan S-400 radarı daha Tomahawk füzesi çıkar çıkmaz hedefini nereye gideceğini tespit eder ve kilitlenir. Rusya füzeler kendisine yönelseydi engellerdi, aynı şey ABD için de geçerli. Ama kıvılcımı yangına döndürecek, savaş çıkaracak şey yapmazlar. Onun yerine işte Rusya'nın desteklediği Suriye, ABD'nin desteklediği başka bir ülke zarar görür." dedi.
"ABD'NİN SURİYE'Yİ BÖLME PLANI"
Bu hamlenin ABD'nin Suriye'yi bölme planının bir parçası olduğunu savunan Pekin'in bundan sonrasına dönük öngörüleri de şunlardı:
"Bu operasyon sürpriz değil. Rusya ve Suriye güçlerinin harekât etkinliğini azaltmak ve daha küçük bölgelere itmek amacını taşıyor. Yani ABD'nin Suriye'yi parçalama, federasyon yapma politikasının bir devamı bu. Çünkü ABD artık yavaş yavaş ikinci safhaya geçiyor. İlk safha iç savaşın çıkmasıydı, ikinci safha nerelerde federe devlet olacak, şimdi onlar belirleniyor. Bundan sonraki safha uçuşa yasak bölge gibi konseptlerle artık bölgeler ve insanları birbirinden tamamen ayırmak. O ayrımdan sonra da yapılacak müdahalelerle de çok rahatlıkla parçalarlar Suriye'yi. En azından Suriye'nin bütünlüğünü sağlamak için bu safhada Esad'ın kalması gerekir. Esad giderse darmadağın olur, onun yerine gelecek bir lider falan da yok şu an."
TÜRKİYE NE YAPMALI?
Pekin sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin şu anda yapacağı bir şey yok. Humus'taki havaalanının vurulması, oradaki uçakların vurulması Türkiye'nin işine gelebilir. Çünkü Türkiye İdlib'deki muhalefeti destekliyor ama El Bab'da sıkışmış vaziyetteyiz. Bir tarafta Ruslar var Afrin'de, diğer tarafta ABD'liler var. Menbiç'e gitme imkânımız yok. Rakka'da sorunumuz var. Türkiye'nin yapması gereken, bence, hiç bu konuya girmemek. Topa hiç girmeseydi çok daha iyi olurdu..."