TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, Marmara Denizi'ni tehdit eden deniz salyası (müsilaj) ile ilgili, TÜBİTAK MAM (Marmara Araştırma Merkezi) Gemisi tarafından değişik numuneler alındığını ve çalışmaların önemli kısmının tamamlandığını söyledi. Numunelerde toksik madde ve ağır metal araştırması yapıldığını belirten Mandal, müsilajın yanı sıra denizdeki ekosistemi bozan her bileşen hakkında çalışma gerçekleştirildiğini söyledi. Mandal, "Müsilaj göl şeklinde yayılım gösteriyor bu yüzden tehlike boyutu yüksek. Buna sebep veren gerekçeler Ege Denizi'nin kıyılarında olduğu için bu bölge de risk altında" dedi. İzmir'de geçen yıl 30 Ekim'de meydana gelen depremin tehlikesini ortaya koymak ve fay hatlarını incelemek amacıyla sefere çıkan TÜBİTAK MAM gemisinin İzmir Alsancak Limanı'na dönmesinin ardından açıklama yapan TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal, geminin seferde olduğu süreçte müsilaj konusunun gündeme geldiğini, bu yüzden fay hatlarının yanı sıra müsilaja ilişkin incelemelerin de yapıldığını söyledi.
"Toksik madde ve metal oranları araştırıldı"
Marmara Denizi'ni tehdit eden deniz salyası hakkında, TUBİTAK MAM Gemisi tarafından değişik numuneler alındığını ve çalışmaların önemli kısmının tamamlandığını belirten Prof. Dr. Mandal, "Sefere çıkarken tek gündemimiz buradaki deprem ile ilgili aktif fay hatlarının incelenmesiydi ancak Marmara Denizi'ndeki müsilaj konusu gündeme geldi. Geçen hafta Sayın Cumhurbaşkanımız TUBİTAK'a bu konuda görev verildiğini söyledi. Bu kapsamda bölgeden değişik numuneler alındı. Biz bu çalışmaların önemli kısmını tamamladık. Hafta ortasında tamamını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na teslim edeceğiz. Numunelerde toksik madde ve metal oranları araştırıldı. Şu an elimizde verilerimiz var ancak bunları açıklayacak olan kurum Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'mızdır" dedi.
"Ege kıyıları da risk altında"
Öte yandan müsilajın gübre olarak kullanılıp kullanılmayacağına ilişkin de çalışmaların sürdüğünü aktaran Prof. Dr. Mandal, "Diğer kurumlarımızla de iş birliği içindeyiz. Müsilajın ötesinde farklı tehditlere de hazırlıklı olma noktasında üzerimize düşeni yapacağız. Biz sadece müsilajı yüzeyden kaldırmanın ötesinde, denizdeki ekosistemi bozan her bileşen hakkında çalışmalar yürüteceğiz. Çözümde mutlaka bilim temelli yaklaşım olması lazım. Müsilaj göl şeklinde yayılım gösteriyor bu yüzden tehlike boyutu yüksek. Buna sebep veren gerekçeler Ege Denizi'nin kıyılarında olduğu için bu bölge de risk altında" diye konuştu.