Tunç’tan İstanbul Sözleşmesi kararı yorumu: Yerinde bir karar, tartışmaları sona erdirdi

AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararının iptali talebini reddetmesine ilişkin, “Yerinde bir karardır ve hukuki dayanaktan yoksun olan tartışmaları sona erdirdi” değerlendirmesinde bulundu. Tunç, yaptığı yazılı açıklamayla Danıştay 10. Dairesinin, İstanbul Sözleşmesi‘nin feshine dair Cumhurbaşkanı Kararı’nın iptali istemini reddetmesini değerlendirdi. Anayasa ve mevzuata göre, milletlerarası antlaşmayı onaylama-fesih yetkisinin Cumhurbaşkanına ait olduğuna … Tunç’tan İstanbul Sözleşmesi kararı yorumu: Yerinde bir karar, tartışmaları sona erdirdi Devamı »

Eklenme Tarihi: 19 Tem 2022
1 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 19 Tem 2022
Tunç’tan İstanbul Sözleşmesi kararı yorumu: Yerinde bir karar, tartışmaları sona erdirdi

AK Parti Grup Başkanvekili Yılmaz Tunç, Danıştay’ın İstanbul Sözleşmesi’nin feshi kararının iptali talebini reddetmesine ilişkin, “Yerinde bir karardır ve hukuki dayanaktan yoksun olan tartışmaları sona erdirdi” değerlendirmesinde bulundu.

Tunç, yaptığı yazılı açıklamayla Danıştay 10. Dairesinin, İstanbul Sözleşmesi‘nin feshine dair Cumhurbaşkanı Kararı’nın iptali istemini reddetmesini değerlendirdi.

Anayasa ve mevzuata göre, milletlerarası antlaşmayı onaylama-fesih yetkisinin Cumhurbaşkanına ait olduğuna işaret eden Tunç, “Onaylanması TBMM tarafından uygun bulunmasına bağlı olan antlaşmalarda ise TBMM uygun bulma kanunu çıkarır. Bu kanun gereğince de Cumhurbaşkanı uluslararası anlaşmayı onaylar ve Cumhurbaşkanın Kararı olarak Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girer” bilgisini verdi.

Uluslararası anlaşmanın fesih yetkisinin de Cumhurbaşkanına ait olduğuna dikkati çeken Tunç, şunları kaydetti:

“Fesih durumunda onaylanması uygun bulunacak milletlerarası anlaşma ortadan kalktığı için TBMM’nin uygun bulma kanunu konusuz kalıyor. Bu durumda TBMM’nin yapacağı bir işlem bulunmuyor. Meclisin işlemi ‘onaylanmasını uygun bulma’ işlemi. Feshin uygun bulunması gibi bir zorunluluk ne Anayasamızda ne de ilgili mevzuatımızda var. Bu nedenle Danıştay kararı yerinde bir karar ve hukuki dayanaktan yoksun olan tartışmaları sona erdirdi.”