İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Turhan Çömez, katıldığı canlı yayında Kahramanmaraş merkezli depremlerden büyük ölçüde etkilenen Hatay’daki İskenderun Devlet Hastanesi ile ilgili konuştu. Çömez, “İskenderun’da hastanede elektrikler gidince jeneratörler çalışmadığı için bebekler ve yaşlılar dahil solunum cihazına bağlı insanlar öldü” iddiasında bulundu.
Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay’daki İskenderun Devlet Hastanesi büyük hasar aldı. İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Turhan Çömez, Halk TV de Şule Aydın moderatörlüğündeki ‘Kayda Geçsin’ programına bağlanarak İskenderun Devlet Hastanesi ile ilgili çarpıcı bir iddiada bulundu. Çömez, “İskenderun’da hastanede elektrikler gidince jeneratörler çalışmadığı için bebekler ve yaşlılar dahil solunum cihazına bağlı insanlar öldü” ifadelerini kullandı.
Gazeteci Murat Ağırel’in ‘doğru mu duyduk?’ sorusu üzerine Çömez, “Doğru duydunuz. Ben bu bilgiyi orada çalışan doktor arkadaşlarımdan öğrendim” dedi.
Sağlık Bakanlığı’na bağlı doktorların oradan çekildiğini de söyleyen Çömez, ‘Buradan Sağlık bakanlığının doktorları çekildi. Gece yarıları el ayak çekildikten sonra, vicdan sahibi Sağlık bakanlığı doktorları, gelip burada hasta bakıyorlar. Ben bu bilgiyi o doktor arkadaşlarımdan öğrendim. Çıksın Sağlık Bakanı yalanlasın beni. Göndersin müfettiş incelesin” diye konuştu.
Çömez’in açıklamaları şu şekilde:
“Burada yaşamış insanların dramlarına tanık olarak ne Erdoğan’a ne de AKP iktidarına hakkımı helal etmiyorum. Sizinle paylaşacaklarımla ilgili yargı mekanizmalarının çalıştırılması lazım. Birincisi İskenderun Devlet Hastanesi’yle ilgili bu hastane ile ilgili ‘kullanılamaz güvenli değildir’ raporu var. Bu rapor bundan on yıl önce verilmiş. Doktor arkadaşlarım devlete bu durumu bildirmiş. Bununla ilgili belge de var. Bütün feryatlara ve çabalara rağmen o bina 10 yıldır kullanıldı. Bu rapora rağmen o hastane kullanılmaya devam edilmiş. Hastalar ve çalışanlar o binada hayatlarını kaybettiler. Bu insanlar o ağır betonların altında can verdiler. Erdoğan’ a sesleniyorum sen şimdi nasıl helalleşeceksin?
‘YOĞUN BAKIMDA İNSANLAR OKSİJENSİZ VE ELEKTRİKSİZ KALDIKLARI İÇİN CAN VERDİLER’
Daha vahim bir konuya daha geleceğim. Bu hastanenin ikinci binası ilk depremden sonra hasar aldı ama kullanılmaya devam edildi fakat insanlar ne yazık ki oksijen tüpleri, merkezi oksijen tüpleri ve jeneratörler çalışmadığı için. Bunlarla ilgili gerekli önlemler alınmadığı için yoğun bakımda insanlar oksijensiz ve elektriksiz kaldıkları için can verdiler. Elektrik olmadığı için oksijen tüpleri çalışmadığı için can verdiler. Bunu bana feryat ederek ağlayarak o hastanedeki doktor arkadaşlarım söyledi.”
NE OLMUŞTU?
İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Turhan Çömez, Hatay’da meydana gelen 6.4 ve 5.8 büyüklüğündeki depremlerin ardından kurma aşamasında oldukları sahra hastanesinin yaralılar için açık olduğunu duyurmuştu.
Turhan Çömez, 21 Şubat’ta KRT’ye yaptığı açıklamada ise İskenderun’da kurulan sahra hastanesinin yetkililerce engellenmeye çalışıldığını aktarmıştı. Yaşananların tek adam rejiminin ve ucube durumun ne olduğunu gösterdiğini söyleyen Çömez şu ifadeleri kullanmıştı:
“500 metrekarelik bir sahra hastanesi kurduk. Burada bakabileceğimiz söyledik, onlar da çok uygun gördüler ve beraber gece hastanemizi çalıştırmaya başladık. Doktor arkadaşlarımızla ancak birkaç saat sonra üst düzey bir yetkilinin talimatıyla buradaki bütün doktor arkadaşlar geri çekildi. Orası bir partinin himayesinde kurulmuş bir hastane. Dolayısıyla orada hasta bakamazsınız dendi. Oysa bu kadar çok sayıda doktor arkadaş, hasta bakacak yer yok. Hastane yıkılmış, yapacak bir şeyleri yok.
Keşke buraya gelip burada birlikte hasta bakabilseydik. Bu bile aslında tek adam rejiminin ve ülkenin içinde bulunduğu ucube durumun ne olduğunu gösteren bir fotoğraftı. İlaç bulmakta zorlanıyoruz. Çünkü bizzat gidip ilaç alma şansımız yok maalesef. Kurallar o kadar katı ki OHAL diye her şeyi kontrol altında tutan hükümet, böyle bir konuda ne yazık ki bize yardımcı olmuyor. Eczanelerden reçeteyle ben burada diploması olan bir hekimim reçeteyle ilaç alma şansımız yok. Bağış ilaçlarla işi götürmeye çalışıyoruz.”