Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, "Arap Ligi Dışişleri Bakanları Konseyi'nin 3 Mart 2021 tarihinde düzenlenen toplantısında ülkemize yönelik alınan mesnetsiz kararları tümüyle reddediyoruz." denildi.
Yazılı açıklamada şunlar kaydedildi;
Bazı Arap Ligi ülkelerinin kendi yıkıcı faaliyetlerini örtmek amacıyla ülkemize yönelik kalıplaşmış ithamlarını sürdürmekte ısrar etmesinin, dost ve kardeş Arap halkları nezdinde karşılığı bulunmadığını esasen Arap Ligi üyeleri de gayet iyi bilmektedir.
Üye ülkeler arasında şeffaf bir müzakere süreci yürütülmeksizin, çeşitli çevrelerin empoze etmesi sonucunda kabul edilen bu tür kararlara bazı Arap Ligi üyelerinin de karşı çıktığı veya şerh koyduğu görülmektedir.
SİYASİ BİRLİKLERİNİN TESİSİ ÖNCELİKLERİMİZ ARASINDADIR
Türkiye, ilkeli ve kararlı tutumuyla bölgesinde ve dünyada güvenlik, istikrar ve huzurun tesisi için en fazla çaba gösteren ülkelerden biridir. Arap ülkelerinin egemenlik ve toprak bütünlüklerinin korunması ile siyasi birliklerinin tesisi bölgeye yönelik en önemli önceliklerimiz arasında yer almaktadır.
Arap Ligi’ni, asılsız iddialarla ülkemizi hedef almak yerine, Arap halkının huzur, refah ve esenliğini önceliklendirmeye, bölgede güvenlik ve istikrarın tesisine yapıcı katkı sağlamaya bir kez daha davet ediyoruz.
TEPKİ GÖSTERİLEN KARARLAR NE? Arap Birliği (AL) Konseyi, Filistin, Arap devletlerinin İran ile yaşadığı kriz ve en önemlisi “Türkiye'nin Arap ülkelerin iç işlerine müdahalesi” konusuyla toplanmıştı.
Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri’nin başkanlığında toplanan Arap Birliği Bakanlar Komitesi, “Türkiye’nin bazı Arap ülkelerinin iç işlerine müdahalelerini” ele almıştı.
Mısır, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Suudi Arabistan ile Arap Birliği Genel Sekreteri Ahmed Ebu Gayt'ın yer aldığı toplantı, kapalı olarak gerçekleştirilmişti.
Toplantıda, Türkiye'nin ‘Irak’ın egemenliğini ihlal eden’ operasyonlarına ilişkin ortak bir tutum benimsenmesi konusu ele alınmıştı.
Öte yandan Mısır'ın Doğu Akdeniz'de ilan ettiği hidrokarbon ihalesinin Türkiye'nin kıta sahanlığına göre belirlenmesi, “Türkiye ile anlaşmaya açık kapı bıraktı” yorumlarına neden olmuştu.