Üçlü Tahran Zirvesi

19 Temmuz Salı günü Tahran’da Rusya, Türkiye ve İran cumhurbaşkanlarını bir araya getiren üçlü zirve toplantısı düzenlendi. Toplantı resmi olarak “Astana Süreci Garantör Ülkeleri Yedinci Zirve Toplantısı” ismiyle düzenlendi. Dolayısıyla asıl konusu, Suriye meselesinin siyasi görüşmeler yoluyla çözüme kavuşturulması amacıyla başlatılan Astana Süreci’yle ilgili yeni gelişmelerin değerlendirilmesi ve bundan sonra izlenecek tutumun belirlenmesi idi.  Bununla … Üçlü Tahran Zirvesi Devamı »

Eklenme Tarihi: 22 Tem 2022
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 22 Tem 2022
Üçlü Tahran Zirvesi

19 Temmuz Salı günü Tahran’da Rusya, Türkiye ve İran cumhurbaşkanlarını bir araya getiren üçlü zirve toplantısı düzenlendi. Toplantı resmi olarak “Astana Süreci Garantör Ülkeleri Yedinci Zirve Toplantısı” ismiyle düzenlendi. Dolayısıyla asıl konusu, Suriye meselesinin siyasi görüşmeler yoluyla çözüme kavuşturulması amacıyla başlatılan Astana Süreci’yle ilgili yeni gelişmelerin değerlendirilmesi ve bundan sonra izlenecek tutumun belirlenmesi idi.

Bununla birlikte toplantı aynı zamanda üç ülkenin liderlerinin gerek uluslararası ve gerekse bölgesel düzeyde, kendilerini ilgilendiren konularda üçlü ve ikili görüşmeler yapması açısından da bir fırsat oluşturdu.

Özellikle ABD Başkanı Biden’ın İsrail’in konumunu güçlendirmeyi, siyonist işgali bir emrivaki olarak kabul ettirmeyi ve geleceğini güvenceye almayı öncelikli bir amaç olarak öne çıkaran Orta Doğu gezisinin ardından gerçekleştirilmesi bölgesel dengeler açısından da dikkatleri üzerine çeken bir gelişme oldu. Ayrıca Rusya-Ukrayna Savaşı’nın devam ettiği, İran’la nükleer anlaşmanın yeniden hayata geçirilmesi görüşmelerinin tıkandığı, PKK’nın Suriye’nin kuzeyinde Türkiye’yi rahatsız eden faaliyetlerini sürdürdüğü bir döneme denk gelmesi sebebiyle bu konularda da görüşmeler yapılması için buluşmadan yararlanıldı.

Suriye’de 2011’den beri devam eden ve yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesine, milyonlarca insanın da evinden yurdundan olmasına yol açan çatışmaların son bulması için, yaşanan soruna siyasi görüşmeler yoluyla çözüm bulunması amacıyla başlatılan Astana Süreci’nde bundan önceki toplantılarda önemli mesafeler katedilmişti. Son dönemde her ne kadar zaman zaman saldırılar ve çatışmalar oluyorsa da şiddetin düzeyinin büyük ölçüde düşmesinde bu süreçte gerçekleştirilen toplantılarda alınan kararların önemli rolü var.

Bu süreçte gerçekleştirilenler soruna nihai çözüm bulunması değil fiili çatışmaların sonlandırılarak siyasi çözüm sürecinin önünün açılması niteliğindeydi. Siyasi çözüm sürecinde ise özellikle koronavirüs salgını döneminde uluslararası çaptaki faaliyetlerde bir duraklama yaşanması sebebiyle herhangi bir ilerleme kaydedilemedi.

Son Tahran Zirvesi, siyasi çözüm sürecinin hızlandırılması ve Suriye’nin bütünlüğü esasına dayalı bir nihai çözüme ulaşılması için izlenecek tavır konusunda bir değerlendirme toplantısı oldu. Bu itibarla zirvede daha çok siyasi çözüm sürecinde dikkate alınacak ilkesel konular üzerinde durularak bu konularda ortak tavırlar belirlenmesine çalışıldı.

İran Cumhurbaşkanı Reisi toplantının açış konuşmasında Astana Süreci’nin Suriye krizinin görüşmeler yoluyla çözümü açısından başarılı olduğunu ifade etti. Suriye’nin egemenliğinin kırmızı çizgi olduğunu belirtirken, ABD’nin buradaki varlığının meşru olmadığı gibi aynı zamanda istikrarsızlığın en önemli sebeplerinden biri olduğunu söyledi.

Rusya Cumhurbaşkanı Putin Suriye’nin dış güçlerin müdahalesi olmadan kendi geleceğini belirlemesi için etkin bir diyalog başlatılması açısından zirvenin bir fırsat olduğunu ifade etti.

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında PKK/YPG kaynaklı terörün Suriye’nin birliğini tehdit ettiğine vurgu yaparak bu örgütlerin faaliyetlerinin tümüyle engellenmesi gerektiğini hatırlattı. Erdoğan aynı zamanda ülkelerini terk etmek zorunda kalan Suriyelilerin yurtlarına dönebilmeleri için siyasi çözüm sürecinin hızlandırılmasının önemine dikkat çekti.

Zirveyle ilgili yorumlarda bu buluşmanın bölgesel alanda ekonomik işbirliğinin artırılması açısından da önemli bir fırsat oluşturduğuna dikkat çekildi.

Zirve sonrasında, yapılan görüşmeler ve üzerinde görüş birliğine varılan tavırlar hakkında bir ortak açıklama yayınlandı.

Asıl önemli olan ise bu zirve sonrasında yapılacak çalışmalardır. Çünkü Suriye meselesinin nihai bir çözüme ve ülkenin istikrara kavuşması, yurtlarını terk etmek zorunda kalanların yeniden yurtlarına dönebilmeleri için adalet ve hukuk ilkelerini önemseyen siyasi çözüm sürecinin etkin bir hale getirilmesi gerekiyor.