DAWN'dan yapılan açıklamada, İsrail'in Filistin halkına uyguladığı sistematik zulmün Afrika Birliği'nin kurucu anayasasında belirtilen temel ilke ve değerlere karşı olduğuna vurgu yapılarak, başvuruda belgelendiği üzere İsrail'in gözlemci statüsü elde etmek için Afrika Birliği'nin gerekliliklerinin hiçbirini karşılamadığı belirtildi.
Açıklamada, Afrika Birliği Yürütme Konseyinin 13-14 Ekim tarihlerinde Çad'ın Ndjamena kentinde gerçekleştirilecek oturumunda bu konuyu ele almaya hazırlandığı kaydedildi.
ICJP'den yapılan açıklamada ise, Afrika Birliği'ne üye ülkelerin neredeyse yarısının İsrail'e gözlemcilik statüsü verilmesi kararına karşı oldukları hatırlatılarak, "Afrika Birliği'nin ilkelerine ve hukukun üstünlüğüne karşı böylesine bariz saygısızlık gösteren bir devlete, Afrika Birliği'nin amaçlarını ve değerlerini etkileme yetkisi veren gözlemci statüsü ile gelen ayrıcalıklar verilmemelidir." ifadesi kullanıldı.
Hukuki Kaynaklar Merkezi'nin konuya ilişkin açıklamasında da, Filistin halkının mevcut durumunun, apartheid yönetimi altındaki siyah Güney Afrikalılarla benzer olduğuna dikkat çekilerek, "Başka bir devleti sömürgeleştiren, yasa dışı bir şekilde işgal edip halkını ezen ve boyun eğdiren herhangi bir devlete göz yumamayız veya kayıtsız kalamayız." değerlendirmesi yapıldı.
İSRAİL'İN GÖZLEMCİ ÜYE KABUL EDİLMESİ
Afrika Birliği Komisyonu, 22 Temmuz'da İsrail'in gözlemci üyeliğini kabul etti.
Güney Afrika, Namibya, Botsvana, Mısır, Cezayir, Komor Adası, Tunus, Cibuti, Moritanya ve Libya gibi ülkeler karara itiraz ettiklerini duyurdu.
İsrail, Afrika Birliği Örgütü'nün (OAU) 2002'de yeniden yapılandırılarak Afrika Birliği'ne (AfB) dönüştükten sonra gözlemci üyeliğini kaybetmişti.
Filistin-İsrail meselesinde iki devletli çözümü destekleyen Afrika Birliği, şimdiye kadar İsrail'in gözlemci üye olma çabalarını tüm girişimlere rağmen reddetmişti.
Komisyonun aldığı karara karşı çıkan devletlerin bir sonraki liderler zirvesinde konuyu gündeme taşıyarak, karardan geri adım atılmasına çalışacağı tahmin ediliyor.