AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan, tasarruf sahiplerinin kurdaki artış nedeniyle TL mevduat hesaplarından uzaklaşmasına karşı "yeni bir finansal alternatif" sunduklarını duyurmuştu. Erdoğan'ın açıklamasından önce 18,36 seviyesine kadar yükselen dolar/TL kurunun, açıklamanın ardından 12,3'e kadar gerilediği görülmüştü. Ancak kurun düşmesi yükselen fiyatlardaki indirim beklentisinde etikili olmadı.
Dünya gazetesinden Ekonomist Alaattin Aktaş bugünkü yazısında dikkat çeken değerlendirmelerde bulundu. Aktaş yazısında, "Kimse en azından aralık ayı için "Döviz düştü, fiyatlar da gerileyecek" umuduna kapılmasın. Kurdaki gerilemenin fiyatlara hiçbir etkisi olmadı. Aralık ayı TÜFE artışı yüzde 15 dolayında gelecek, yıllık TÜFE de yüzde 35-40 arasında artacak" ifadelerine yer verdi.
Aktaş yazısını, "Kur zehri maliyetlere, yani bünyeye girdi bir kere... Yüksek maliyetle üretilen malları bugünkü kur esas alınarak satmak söz konusu olmayacak. Kur düşünce buna anında yalnızca akaryakıt fiyatları adapte olur. Ama akaryakıttaki fiyat düşüşüne de devlet "Bana vergi lazım" diyerek el koydu. Akaryakıttaki indirimin pompaya yansımamasına ses çıkaramayanlar 50 liraya mal edilen ürün şimdi niye 40'a satılmıyor diye etiket denetimi yapıyor" şeklinde devam ettirdi.