Van’da seçimler

Bugün önümüzdeki 4 yılı yazacaktım. Sonra da yazarım. Van’da yaşananları fevkalade endişe verici buluyorum, onu yazacağım. Van’da yüzde 55 oyla Belediye Başkanı seçilen DEM Partili Abdullah Zeydan’ın seçilmesi iptal edildi, ikinci sıradaki AK Partili aday Abdülahat Arvas’ın Belediye Başkanı olduğu, İl Seçim Kurulu kararıyla açıklandı. Düşünelim… Bizin oy verip kazandırdığınız bir aday böyle iptal edilse … Van’da seçimler Devamı »

Eklenme Tarihi: 03 Nis 2024
3 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 03 Nis 2024
Van’da seçimler

Bugün önümüzdeki 4 yılı yazacaktım. Sonra da yazarım. Van’da yaşananları fevkalade endişe verici buluyorum, onu yazacağım.

Van’da yüzde 55 oyla Belediye Başkanı seçilen DEM Partili Abdullah Zeydan’ın seçilmesi iptal edildi, ikinci sıradaki AK Partili aday Abdülahat Arvas’ın Belediye Başkanı olduğu, İl Seçim Kurulu kararıyla açıklandı.

Düşünelim… Bizin oy verip kazandırdığınız bir aday böyle iptal edilse ne hissedersiniz?! Mademki aday olamazmış diye adaylığı onaylayıp seçime soktunuz, benim verdiğim oylar çöpe mi gitti, diye tepki duymaz mısınız?

DEM tabanında ve bu konuda hassasiyeti olan Kürt vatandaşlarımızda böyle duygular yaratmak hangi akla hizmettir?

HUKUKİ SÜREÇ

DEM adayı Zeydan, Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 11 Ocak 2018’de “örgüt” yani PKK propagandası yapmak suçundan 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına mahkum edilmiş, Yargıtay onaylayıp kesinleşmiş.

Kanuna göre üç yıl süreyle de “kamu haklarından yasaklılık” uygulanır. Aday olamaz, memur olamaz vs… Zeydan cezasını çekmiş ve aynı mahkeme, yasak süresinin dolduğu gerekçesiyle, bir yıl önce, 27 Mart 2023 tarihli kararında, “kamu haklarından yasaklığının sona erdiğine” karar vermiş!

Buna kimse itiraz etmemiş. Savcı da Bakanlık da itiraz etmemiş. Bunun üzerine Zeydan da aday olmuş, YSK adaylığını onaylamış, Vanlılar oy verip seçmiş.

Fakat 29 Mart 2014 Cuma günü, mesainin bitimine 5 dakika kala Adalet Bakanlığı Diyarbakır Savcılığına “Süre yanlış hesaplanmış, Zeydan’ın haklardan yasaklılığı devam ediyor” diye yazı gönderiyor.

Diyarbakır savıcı aynı gün 5. Ağır Ceza’ya başvuruyor. 5 Ağır Ceza aynı gün, “yanlış hesaplanmış” dilerek bir sene önce verdiği ilk “yasaklılığı sona ermiştir” kararını kardırıyor…

Bir sene önceki “yasaklılığı sona ermiştir” kararının üzerine savcı o zaman “görüldü” kelimesini yazmamış, o yüzden kesinleşmemiş de şimdi itirazen iptal edilmiş imiş…

BAKANLIĞIN TAVRI

AYM’nin çok sayıda içtihadı var, haklar çeliştiğinde “seçme ve seçilme hakkı” demokraside öncelikli haktır. Kaldı ki itiraz önceden yapılsaydı DEM başka bir ismi aday gösterirdi.

YSK tarafından adaylığı onaylanmış, resmen ilan edilmiş, resmen seçilmiş bir adayın bu şekilde engellenmesi, ‘kitabına uydurulmuş’ fahiş bir hatadır.

Adalet Bakanı, belli ki, nereden birkaç belediye alabiliriz diye araştırma yaptırmış, Van’ı görmüşler.

Keşke adaylık kesinleşmeden itiraz yapılsaydı.

Savcının “görüldü” kelimesini zamanında yazmaması bir yıl sonra iptale hak verdiriyorsa, bu “idarenin kusuru”dur, hak mahrumiyeti doğuramaması hukukun temel hükümlerinden biridir.

Bu konularda uzman olan değerli hukukçu arkadaşımız Figen Çalıkuşu, “Kesinleşmiş adaylık itirazla düşürülemez” diye yazdı. Çünkü adaylık YSK ilanı ile kesinleşmişti.

Böyle bir olay, sizin oy verdiğiniz bir adayın, partinin başına gelseydi, ne düşünür, nasıl hissederdiniz? Vanlılar ne düşünüyor, nasıl hissediyordur? Kürt hassasiyetine sahip vatandaşlarımız ne düşünüyor, nasıl hissediyordur?!

Şunu belirteyim, Arvas veya diğer bir partinin adayı kazansaydı ben daha memnun olurdum. Fakat sorun kimi memnun edeceğimiz değildir. Zeydan’a oy vermiş 245 bin Vanlının ve DEM’e oy vermiş olan 2 milyon 600 bin vatandaşımızın duygularıdır.

Birkaç defa yazdım. İktisat Vekili (Bakanı) Celal Bayar, Aralık 1936’ta Reisicumhur Atatürk’ün talimatıyla bir Şark gezisine çıkarak “Şark Raporu” yazmıştır. Daha 2. sayfasında Bayar, “Türklük ve Kürtlük ihtirası karşılıklı şahlanmıştır” diyerek şöyle yazıyordu:

Hariçten sokulmaya çalışılan politikanın zararlı cereyanlarını kırmak ve yurddaşları anavatana bağlamak için devamlı çalışmak ister. Kendilerine yabancı bir unsur bulundukları resmi ağızlardan ifade edildiği takdirde, bizim için elde edilecek netice, bir aksülamelden (tepkiden) ibaret olur…”

Van belediye seçimlerine Adalet Bakanlığının müdahalesi, maalesef, bu “aksülamel”i bir kere daha körüklemiştir.

Herkese itidal tavsiye ederim. Milletçe hukukun ekmek olduğunu bu korkunç enflasyonla anladık. Hukuk milli birlik için de olmazsa olmazdır. Hukuku güven veren bir ülke, bütünlüğünü sağlamada, vatandaşlarında birlikte yaşama kültürünü geliştirmede daha güç olur. Bunu hiç unutmayalım.