BAŞKALARI ADINA KONUŞMA HAYSİYETSİZLİĞİ
Merkezde Batı, periferide (çevrede) Batı-dışı toplumlar ve kültürler vardı. Batı, Özne Diğerleri ise Nesne'ydi. Kısacası, hep Batı konuşuyor, ötekiler ise sadece dinliyor; yalnızca Batı “üretiyor”; diğerleri ise “tüketiyor”du. Üstelik Batı, sadece kendisi için ve kendisi adına konuşmuyordu. Başkaları adına da konuşuyordu.
İşte bu durumun sadece Batı açısından değil, tüm insanlığın geleceği açısından ne denli sınırlayıcı ve sakatlayıcı tehlikeler barındırdığına dikkat çeken ilk düşünürlerden biri Michel Foucault olmuştu.
Çağımızın en cins “beyin”lerinden ve Foucault'nun şakirtlerinden Deleuze'ün, üstadı Foucault”nun entelektüel mirasını özlü bir şekilde özetleyen nefis ve silkeleyici bir saptaması var. Şöyle der Deleuze, “usta”sı Foucault için: “Bize, kesinlikle önemli bir şeyi öğreten ilk siz oldunuz: Başkaları adına konuşma haysiyetsizliği”.