Yargıtay, erkeğin eşiyle görüşmeden kendi adına kayıtlı evi satmasını boşanma sebebi saydı ve mağdur kadına manevi tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetti. Yargıtay, eşin rızası olmadan yapılan ev satışını ‘güven sarsıcı’ olay olarak nitelendirdi.
30 yıllık evli bir çiftin arası, kocanın evini satarak, ilk evliliğinden olan oğluna ev almasıyla açıldı ve Aile Mahkemesi’ne boşanma davası açıldı. Önceki evliliklerinden olan çocuğuna daire vermesiyle eşinin de kendi adına daire istediğini, bu talebin gerçekleşmemesi üzerine evi terk ettiği öne sürüldü. Davalı – davacı kadın, iddiaların asılsız olduğunu, adeta evi terke zorlanan tarafın kendisi olduğunu belirtti. Boşanma davası sonucunda Mahkeme, davacı – karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulüne hükmetti.
BOŞANMA SEBEBİ OLARAK SAYILDI
Karar temyiz edilince dava dosyası Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin önüne geldi. Daire, erkeğin kendi adına kayıtlı taşınmazı eşinin görüşünü almadan satmasını boşanma sebebi sayarak, bu tür durumlarda mağdur kadına manevi tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetti.
Bölge Adliye Mahkemesi, erkeğin kendi adına kayıtlı taşınmazı eşinin görüşünü almadan sattığı anlaşıldığından bu vakıanın davacı erkeğe kusur olarak yüklenmesinin gerektiğini, bu durumda boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-davalı erkeğin tam kusurlu olduğu belirtilerek gerekçenin düzeltilmesine karar verdi.
Ancak Yargıtay, bu kararı bozarak, ekonomik anlamda güven sarsıcı davranış niteliğinde olan bu kusurun kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğini ve kadının yararına uygun miktarda manevi tazminat hükmedilmesi gerektiğini belirtti.