İzmir'de yaşayan bir kişi, ziynet eşyalarının kaybolduğunu fark etti. Evine gelen temizlikçiden şüphelendi. Odalara gizli kamera yerleştirdi.
Kayıtlarda temizlikçinin, bir çekmeceye koyduğu cüzdanını kontrol ettiğini, boş olduğunu görünce yerine bıraktığını gördü. Bunun üzerine elindeki görüntülerle şikayetçi oldu.
Temizlikçi hakkında asliye ceza mahkemesine dava açıldı.
Gizli kamera görüntüleri hukuka uygun delil olarak kabul edildi
Yerel mahkeme, gizli kamera ile elde edilen görüntünün delil sayılamayacağına hükmetse de Yargıtay'a taşınan dosyadan ilginç bir karar çıktı.
Yargıtay 6'ncı Ceza Dairesi, hak ve menfaatleri korumak amacıyla kurulan kamera görüntülerinin, gerektiğinde ceza yargılamasında hukuka uygun delil olarak kabul edilmesi gerektiğine karar verdi.
Kamera görüntüleri sadece adli makamlarla paylaşılabilir
Avukat Aykut Dikencik konuyla ilgili şunları söyledi:
"Kendinizi, ailenizi, evinizi korumak üzere yapmış olduğunuz kamera görüntülerinden elde ettiğiniz deliller tabiiki geçerlidir. Bunu kullanabilmeniz için başka türlü o suçu ispat etme olasılığının olmaması gerekir."
Ancak suçu ortaya koysa da bu görüntüler sadece adli makamlarla paylaşılabilir.
Avukat Dikencik, özel hayata ilişkin görüntü ve seslerin hukuka aykırı şekilde ifşa edildiğinde 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılabileceğini aktardı.