Adaletin olmadığı yerde barışın da olmayacağını ifade eden Dilipak, “Bir bakarsınız ‘adam’ zannettikleriniz, zannettiğiniz gibi biri değil. Hemen hemen bunlar her yerde birbirine benzerler. Bir kısmı ne yer ne yapar. Bir kısmı yapmaz lakin yer, bir kısmı hem yapar, hem yer. Halk eğer ahlaken zafiyet içinde ise, “hem yer hem yapar” tipi onlar için idealdir” değerlendirmesinde bulundu.
Bu ilişkilere dahil olanların, kendilerinin alkışlanmasını ve onların hakkında konuşulmamasını istediğini ifade eden Dilipak, "Bize 'yemez, yapar' adamlar lazım. Onlar bizim Ömerlerimiz! Ama öylelerini bulmak çok kolay değil.
Bir ara bir 'siyasi etik yasası' diye bir yasa çıkarma konusu gündeme gelmiş. Sonunda ne olmuş biliyor musunuz? 'Bu ölçüler gelirse siyasette adam kalmaz' denilerek reddedilmiş. Aslında bu konu herkesin bildiği bir sır. Artık bu işi yapanlar da işi öğrendiler. Onlar da sağ-sol fark etmiyor, bu tilkilerin kuyrukları bakıyorsunuz bir yerde birbirlerine bağlı. Bu piyasa çok farklı, parayı veren düdüğü çalıyor. Siyaset ve kara para, kirli para bir araya gelmişse, orada alkolden uyuşturucuya, fuhuştan kumara kadar her yol vardır.
Herkes kendi mahallesinin horozu gibi gözükür lakin bir araya geldiklerinde o dindarlık, ideolojik kimlik, vatan-millet-sakarya, hepsi birer maskeden ibarettir."