Hükümetin gündeminde olan yeni anayasaya yönelik çalışmalarda yargı konusunda istenilen değişiklikler ortaya çıkıyor. Buna göre Hakim ve Savcılar Kurulu’nun yapısında değişiklik, Yüce Divan yetkisinin Anayasa Mahkemesi’nden alınması gibi değişiklikler konuşuluyor.
İktidarın yeni anayasa çalışmalarında yargının hedefte olduğu ve birçok değişikliğin gündemde olduğu iddia edildi. Hakimler Savcılar Kurulu’nun (HSK) yapısında değişiklik, Yüce Divan yetkisinin Anayasa Mahkemesi’nden alınması gündemde.
DW Türkçe’nin aktardığına göre Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu tarafından Çankaya Köşkü’nde “Yeni Anayasa ve yargı” başlıklı toplantı yapıldı. Bazı yargı üyeleri ve akademisyenlerin de katıldığı toplantıda,HSK’nın Hâkimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde ikiye ayrılacağı, ancak bakan ve yardımcısının yerinde kalacağına dair konuşmalar yapıldı.
Toplantıda Anayasa Mahkemesi’nin Yüce Divan yetkisinin de tartışıldığı öğrenildi.
Yeni anayasada HSK’nın Hâkimler Kurulu ve Savcılar Kurulu şeklinde ikiye ayrılacağı yönündeki tartışmalarda, Bozdağ, kuruldan Adalet Bakanı ve Yardımcısının çıkarılması görüşlerine karşı çıktı. Bozdağ, sistemin işleyişi açısından bakanın kurulda olması gerektiğini savundu.
‘YÜCE DİVAN YETKİSİ AYM’DEN ALINSIN’
Anayasa Mahkemesi’nin Yüce Divan yetkisi de toplantıda tartışıldı. Yüce Divan yetkisinin AYM’den alınması görüşü öne çıkarken, bunun yerine AYM, Yargıtay ve Danıştay üyelerinden oluşacak yeni bir kurul oluşturulması gerektiği fikri öne çıktı.
Toplantıya avukatları temsilen Türkiye Barolar Birliği (TBB) Genel Sekreteri Veli Küçük de katıldı.
Küçük, mahkemelerin bağımsızlığını ve tarafsızlığını anayasal güvenceye kavuşturacak düzenlemelere yer verilmesi gerektiğine dikkat çekti. Küçük, bu konuda atanma şekli, görev süreleri, dış baskılara karşı güvence, bağımsız görünüm gibi unsurları saydı.
‘HSK KARARLARINA YARGI YOLU AÇILSIN’
Veli Küçük’ün TBB adına gündeme getirdiği öneriler şöyle oldu:
“Mahkemelerin bağımsız ve tarafsızlığının, uyuşmazlık çözüm yerleri ve buralarda görev alan uygulayıcılar bakımından da geçerli olması.
Masumiyet karinesine, lekelenmeme hakkına, makul sürede yargılanma hakkına, gerekçeli karar hakkına, olağan ve olağanüstü kanun yolları imkânlarına Anayasal düzeyde yer verilmesi.
HSK üzerinden yürütmenin etkisinin kaldırılması, Adalet Bakanı veya yardımcısı veya müsteşarının Kurul’da oy hakkı olmaması.
HSK kararlarına karşı yargı yolunun açılması.
Bağımsız savunmanın temsilcisi avukatların, yargının kurucu unsurları arasında sayılması.
‘Avukatlık ve savunma dokunulmazlığı’na ilişkin olarak hâkimlik ve savcılık teminatına benzer bir düzenlemeye yer verilmesi.”