İşgalci İsrail, Hamas'la sağlanan ateşkes ve esir takası anlaşmasının 42 günlük birinci aşamasının sona ermesinin ardından 2 Mart'tan itibaren Gazze Şeridi'ne insani yardımların girişini durdurdu.
Sınır kapılarının tamamen kapatılması, Gazze’deki fırınların üretimlerini durdurmasına yol açtı. Gazze'deki Filistinliler, Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Programı tarafından desteklenen ve yakıt ile un yardımı alan az sayıdaki fırının önünde uzun kuyruklar oluşturmak zorunda kalıyor.
Filistinliler, bu fırınlardan 2 kilogramlık bir paket ekmeği 2 ila 3 şekel gibi sembolik bir fiyatla satın alıyor. Bu fiyat, gerçek değerinin yüzde 25-30'una tekabül ediyor.
Ucuz ekmek alabilmek için genç-yaşlı demeden saatlerde fırınların önünde bekleyen Filistinliler, Gazze Şeridi'nde yaşanan gıda krizinin boyutlarını gözler önüne seriyor.
"Gazze’de gerçek bir açlık krizi yaşanıyor"
Ailesi için bir paket ekmek alabilmek umuduyla fırına ulaşmaya çalışan Filistinli 80 yaşındaki Fatıma Ebu Şaar, sınır kapılarının kapatılması nedeniyle Gazze’de "gerçek bir açlık krizi"nin yaşandığını söyledi.
Ebu Şaar, İşgalci İsrail Başbakanı Siyonist Binyamin Netanyahu’nun Filistin halkını "aç bıraktığını, evlerinden ettiğini ve katlettiğini" kaydetti.
İşgalci İsrail saldırılarını yol açtığı zor yaşam koşullarını anlatan Ebu Şaar, "Burada su, elektrik, yiyecek yok. İnsanların sahip olduğu hiçbir şeye sahip değiliz. Hatta gece uyurken bile rahat yok." diye konuştu.
Han Yunus'ta bir fırının önünde tekerlekli sandalyesiyle bekleyen fiziksel engelli ve ismini vermek istemeyen Filistinli bir kadın da yaşanan krizin hayatın her alanını etkilediğini belirterek, "Burada ne ekmek var, ne su var, ne de elektrik." dedi.
Muhammed Ganim ise Han Yunus’taki bir fırının önünde saatler süren bekleyişin ardından yaşadığı hayal kırıklığını "Burada alabileceğimiz hiçbir şey yok. Her şey çok pahalı." ifadeleriyle dile getirdi.
Ganim, sınır kapılarının kapatılmasının tüp gaz, un ve temel gıda maddelerinin kıtlığına yol açtığını ve mevcut ürünlerin fiyatlarının da fahiş seviyelere ulaştığını söyledi.
Birleşmiş Milletler Sözcüsü Stephane Dujarric, 3 Mart’ta düzenlediği basın toplantısında, İsrail’in Gazze’ye açılan sınır kapılarını ticari mallara kapatmasının, bölgedeki gıda fiyatlarının 100 katın üzerinde artmasına neden olduğunu belirtmişti.
"Hayat bir işkence haline geldi"
Ekmek almak için fırının önünde sırada bekleyen başka bir kadın da Gazze'deki Filistinliler için "hayatın işkence haline geldiğini" dile getirdi.
Sınır kapılarının kapatılmasının, sebze fiyatlarının artmasının yanı sıra, mutfak tüpü gibi temel yaşam malzemelerinin de tükenmesine neden olduğuna işaret eden Filistinli kadın, geçim kaynakları olmadığı için hayır kurumlarının yoksullara dağıttığı pirinçle ailesinin yaşamını sürdürmeye çalıştığını ifade etti.
Filistinli kadın, "Sabahın erken saatlerinden itibaren buraya gelip uzun kuyruklarda bekliyoruz. Hayatımız çok zor, bir ekmek almak için bile büyük sıkıntılar çekiyoruz." diye konuştu.
Dünya Bankası verilerine göre, İşgalci İsrail'in 16 ayı bulan "soykırım sürecinde" tüm Filistinliler yoksullaştı. Hükümet ve insan hakları yetkilileri, halkın büyük çoğunluğunun artık yardıma bağımlı olduğunu belirtiyor.
Raid Ebu Mutaz ise "İsrail ablukasının yoğunlaşması ve Gazze Şeridi'nin soykırımın etkilerinden kurtulamaması nedeniyle ailemin günlük ihtiyaçlarını karşılayamaz hale geldim." diyerek içinde bulunduğu zor durumu anlattı.
Fiyatların artmasının, ailesinin temel ihtiyaçlarını karşılamasını imkânsız hale getirdiğini belirten Ebu Mutaz, Gazze Şeridi'ndeki Filistinlilerin ilk kez ramazan ayını bu ağır abluka ve gıdasızlık koşulları altında yaşadıklarını söyledi.
Gelecek haftalarda "gerçek bir açlık krizi" yaşanabilir
Filistinli Ekonomi Uzmanı Muhammed Ebu Ceyyab da AA'ya yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi'ndeki ekmek krizinin artık sadece un sıkıntısından değil, ekmek üretim ve imalat imkânının olmamasından da kaynaklandığını kaydetti.
"Filistinlilerin ekmek yapmasını sağlayacak gazı yok, ayrıca sınır kapılarının kapanması nedeniyle aile veya belediye fırınlarının çoğu durmuş durumda." diyen Ebu Ceyyab, bazı ailelerin ellerinde sınırlı miktarda un bulunmasına rağmen, gaz, odun veya elektrik olmadığı için ekmek yapamadığına dikkati çekti.
Ateşkes anlaşmasının yürürlüğe girmesinden sınır kapılarının kapanmasına kadar geçen sürede Filistinlilerin kendi ekmeklerini pişirdiğini, ancak yeni krizle birlikte fırınların önünde uzun kuyruklara girmek zorunda kaldıklarını anlatan Ebu Ceyyab, Dünya Gıda Programı'nın desteklediği fırınların, Gazze'deki Filistinlilerin ekmeğe ulaşabildiği tek sığınak haline geldiğini vurguladı.
Fırınların önündeki yoğunluğu, un fiyatlarındaki artışa ve sınır kapılarının kapanmasıyla birlikte evde ekmek yapmaya kıyasla ekmeğin daha ucuz olmasına bağlayan Ekonomi Uzmanı, 25 kiloluk bir un çuvalının 30-40 şekelden 100 şekele çıktığını söyledi.
Ebu Ceyyab ayrıca, İşgalci İsrail'in sınır kapılarını kapatmaya devam etmesi halinde "önümüzdeki haftalarda gerçek bir açlık krizi yaşanabilir" dedi.