Halep'te zorluklar her geçen gün daha da artıyor.
Bombalar altında hayatta kalmayı başaran insanlar, açlık ve susuzlukla çaresizlik içinde mücadele ediyor.
Sınırlı miktardaki ekmek, su, hastane, ilaç ve bebek maması gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çeken Halep'teki siviller, pikaplarla dağıtılan ekmeklerden almak için büyük uğraş veriyor.
"SESSİZ KALMAYIN"
Ekmek yüklü pikabın etrafını saran, aralarında çocukların da bulunduğu Halepliler, izdihama rağmen ekmek alabilmenin mutluluğunu yaşıyor.
Halep'in her gün bombalandığını, umutlarının her geçen gün azaldığını dile getiren yöre halkı, dillerinden duaları eksik etmeyerek, dünyaya "Sessiz kalmayın" diye haykırıyor.
"HERKES ELİ YÜREĞİNDE YAŞIYOR"
AA muhabirinin telefonla görüştüğü bölge sakinlerinden Faris ebu İslam, Halep'teki Türkmen grupların kaldığı bölgelerin adeta rejim ve PYD mensuplarınca paylaşıldığını söyledi.
Türkmen grupların elinde herhangi bir yerleşim yeri kalmadığına dikkati çeken İslam, bölgede sağlık hizmeti verebilecek hastane bulunmadığını vurguladı.
"ÇOCUKLARIN GÜNAHI NE?"
Halep'teki insanların dayanacak güçlerinin kalmadığını aktaran İslam, "Biz hayatımızdan geçtik ama çocukların suçu günahı nedir?" diye sordu.
"SÜREKLİ BOMBALANIYORUZ"
Ahmet ebu Gaib de Halep'te yaşananları anlatmanın güç olduğunu ve tablonun her geçen gün daha kötüye gittiğini söyledi.
Rusya'nın havadan, rejim güçlerinin de karadan her gün Halep'i bombaladığını anlatan Gaib, "Bize karşı ağır silahlar kullanıyorlar. Buradaki mücahit arkadaşların elinde ise sadece hafif silahlardan ve mermilerden başka hiçbir şey yok. Sürekli bombalanıyoruz. Burayı bombalayanların tek amacı, buradaki insanları çıkarmak çünkü mahalleyi savunanlar, mahallenin kendi sakinleri." ifadelerini kullandı.
"EY MÜSLÜMANLAR, BENİ DUYUN ALLAH'IN HUZURUNDA GÖRÜŞECEĞİZ"
Mücahitlerin çıkar yollarının tükenmek üzere olduğunu, bu yüzden aileleriyle mahalleleri terk etmeye başladıklarını, rejim güçlerinin buralara yerleştiğini belirten Gaib, şunları dile getirdi:
"Şu an artık herkesten umudumuzu kesiyoruz. Binlerce asker var Halep'in etrafında, Arap ülkeleri verdiği sözleri tutmuyor, Müslüman ülkeler zaten Halep'te bir şey yokmuş gibi davranıyor. Biz tek başımıza kaldık Halep'te. Yanımızda sadece mücahitler kaldı. Bizim tek umudumuz Allah. Benim dünyaya mesajım var: 'Hepiniz sorumlusunuz, hepiniz Allah'ın huzurunda duracaksınız. Halep'ten ve Suriye'den sorulacaksınız.' Özellikle de tank, uçak ve askeri yardım göndermeyen Arap ülkeleri.
Ey Müslümanlar, beni duyun, bize sahip çıkın çünkü Allah'ın huzurunda görüşeceğiz."