Yoksulluk sınırı 40 bin liraya yükseldi

Türkiye’de ekonomik politikalarda önemli adımlar atılmaya devam ediyor. Ancak yüksek enflasyon karşısında vatandaşın alım gücü her geçen gün eriyor. Türk-İş, ağustos ayında yoksulluk sınırını 39 bin 733 TL, açlık sınırını 12 bin 198 TL olarak hesapladı. Ağustosta gıda fiyatlarında yüzde 77,04 artış hesaplandı. Ekonomik verilere ve araştırmalara bakıldığında vatandaşın en büyük sorunu olarak geçim sıkıntısı … Yoksulluk sınırı 40 bin liraya yükseldi Devamı »

Eklenme Tarihi: 29 Ağu 2023
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 29 Ağu 2023
Yoksulluk sınırı 40 bin liraya yükseldi

Türkiye’de ekonomik politikalarda önemli adımlar atılmaya devam ediyor. Ancak yüksek enflasyon karşısında vatandaşın alım gücü her geçen gün eriyor. Türk-İş, ağustos ayında yoksulluk sınırını 39 bin 733 TL, açlık sınırını 12 bin 198 TL olarak hesapladı. Ağustosta gıda fiyatlarında yüzde 77,04 artış hesaplandı.

Ekonomik verilere ve araştırmalara bakıldığında vatandaşın en büyük sorunu olarak geçim sıkıntısı başta yer alıyor. Türk-İş’in çalışmasına göre, gıda fiyatları ağustosta aylık yüzde 4,63, yıllık yüzde 77,04 artış kaydetti. Çalışmaya göre aynı ayda yoksulluk sınırı 39 bin 733 TL (önceki 37 bin 974 TL), açlık sınırı 12 bin 198 TL (önceki 11 bin 658 TL) olarak gerçekleşti.

‘SATIN ALMA GÜCÜ GERİLİYOR’

Açıklamada şöyle denildi:”Hayat pahalılığı, yüksek enflasyon altında satın alma gücü gerileyen ücretler, geçim sıkıntısı, özellikle gıda fiyatlarındaki sürekli gerçekleşen sert yükselişler insanların daha da zor bir yaşam sürmesine neden oluyor. Artan vergiler, akaryakıt fiyatları, kiralar vs. haneleri fedakârlık yapmaya zorluyor.

Türkiye ekonomisinde makro görünümdeki bozulma ile enflasyonun yarattığı olağanüstü talep artışı, büyümenin küçülmeye dönüşmesini ve işsizliğin artmasını engelliyor. Ancak kamu tasarrufu olmadan talebi düşürebilmek ve makroekonomik koşulları en azından Eylül 2021 öncesi seviyeye getirmek mümkün gözükmüyor.

‘BİRİKMİŞ MALİYETLER EN ÖNEMLİ NEDEN’

Resmi açıklamalara göre önümüzdeki süreçte enflasyonun artma eğiliminde olduğu ve ancak 2024 ortasından itibaren düşüşe geçeceği belirtilirken, geçtiğimiz aylarda baz etkisi ile gerileyen yıllık enflasyonun yönünü tekrar yukarıya çevirme eğiliminde olduğu gözlemleniyor. Faiz artırımları gibi parasal sıkılaştırıcı düzenlemelerle talep kaynaklı enflasyon bir miktar hız kesebilecek olsa da birikmiş maliyetler ve beklentilerdeki bozulma bunun en önemli nedenleri arasında. TÜİK verilerindeki görece yüksek çekirdek enflasyondan da bu durum izlenebiliyor.”