YÖK’ten Üniversitelere Boykot Uyarısı: Katılanlara Adli ve İdari İşlem Başlatılacak

YÖK, üniversitelerdeki ders boykotlarına katılan öğrenci ve çalışanlar hakkında adli ve idari işlem yapılmasını istedi. Karar, Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından artan protestolar sonrasında geldi.

Eklenme Tarihi: 07 Nis 2025
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 07 Nis 2025
YÖK’ten Üniversitelere Boykot Uyarısı: Katılanlara Adli ve İdari İşlem Başlatılacak

Yükseköğretim Kurulu (YÖK), 6 Nisan 2025 tarihinde üniversitelere gönderdiği yazıyla, ders boykotlarına katılan ya da destek veren öğrenci ve çalışanlar hakkında adli ve idari işlem başlatılmasını talep etti. Karar, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından artan öğrenci protestoları sonrası alındı.

YÖK Başkan Vekili Prof. Dr. Metin Topçuoğlu imzasıyla iletilen yazıda, bazı öğretim elemanlarının ve yasa dışı grupların öğrencileri boykota teşvik ettiğine dair kuruma çok sayıda şikayet ulaştığı belirtildi. Yazıda, bu tür eylemlerin Türk Ceza Kanunu ve 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu çerçevesinde suç teşkil ettiği vurgulandı.

Protestolar Ülke Genelinde Yayılıyor

19 Mart 2025’te Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından Türkiye genelinde birçok üniversitede protesto ve boykot eylemleri düzenlendi. Öğrenciler derslere girmeyerek yürüyüş ve forumlar organize etti. 2 Nisan’da CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in çağrısıyla ülke çapında bir günlük alışveriş boykotu yapıldı. Hükümet, protestolara katılanlara yönelik çok sayıda gözaltı işlemi gerçekleştirdi. Örneğin, 3 Nisan’da İstanbul’da boykot çağrısı yaptığı iddia edilen 11 kişi gözaltına alındı.

Üniversite kampüslerinde ise polis müdahaleleri nedeniyle zaman zaman gerginlikler yaşandı.

Akademik Özgürlük Tartışmaları

YÖK’ün üniversitelere gönderdiği bu talimat, akademik özgürlük ve ifade hakkı bağlamında tartışmaları da beraberinde getirdi. Bazı akademisyen ve öğrenci grupları, kararın anayasal haklar olan ifade özgürlüğü ve barışçıl protesto hakkını ihlal ettiğini savundu.

Uzmanlar, siyasi tansiyonun yüksek olduğu bir dönemde alınan bu tür önlemlerin, üniversitelerdeki özgürlük ortamını daha da daraltabileceği uyarısında bulunuyor.