"Her an, günün 24 saati çocuklarımızı alıp kaçmaya hazır durumdayız. Buradaki şiddet nedeniyle çocuklarımız uyuyamıyor. Tüm gün yemek sırasında geçiyor. Kavga çıkacak korkusuyla geceleri alarmdayız."
Ailesiyle birlikte Midilli'de yaşam savaşı veren Afganistanlı Sara Khan'a ait bu sözler, Yunanistan'ın Moria Mülteci Kampı'nda yaşanan insanlık dramını özetliyor. Yardım kuruluşları ise Moria'da giderek kötüleşen durumu protesto ediyor.
70 kişiye tek tuvalet
Sınır Tanımayan Doktorlar'a (MSF) göre, kampta her tuvalete 70 kişi düşüyor ve her yer arıtılmamış pis su kokuyor. Kampta bazılarının taşınabilir kulübelerde yaşadığına, resmi olarak bir yaşam alanı olmayanların ise birbirine geçmiş çadır ve tentelerin altına sığındığına dikkat çekiliyor.
3 bin kişilik kampta 8 bin kişi
MSF, 3 bin kişilik Moria'da şu anda 8 bin kişi olduğunu söylüyor. Burada 12 günlük bebeğiyle yaşayan bir anne, yerde dışkılar olduğunu anlatıyor.
Kamptaki şiddet olayları aşırı boyutlarda. Mayıs ayında Arap ve Kürtler arasındaki gerginliğin büyümesi sonucu yüzlerce Kürt kamptan kaçmıştı.
"Suriye'deki savaşın daha çirkin haline benziyor"
Kampı terk edenler arasında bulunan Ali, "Ailemle beraber buraya geldiğimde, şimdiden ırkçılık ve etnik ayrımcılığın kol gezdiğini gördüm. Sünni, Şii, Kürt, Arap ya da Afgan, fark etmiyordu" diyor. Ali'ye göre Suriye'de isyancı gruplar arasında yaşanan çatışma ortamı, mülteci kampı sınırları içine de yansımış. Ali, "Burası Suriye'deki savaşa, hatta onun daha çirkin haline benziyor. Tecavüz, cinsel taciz olayları duyuyoruz" diye konuştu.
Çocuklarda deri ve solunum yolu hastalıkları
Çok sayıda çocuk, polisin kavgalara sık sık biber gazıyla müdahale etmesi nedeniyle solunum yolu hastalıklarına yakalanıyor.
Kamptaki çocuklar arasında, kötü hijyen koşulları nedeniyle deri hastalıkları, kavgalar sırasında polisin attığı biber gazı nedeniyle de solunum yolları hastalıkları yaygın.
MSF'nin Midilli'deki koordinatörlerinden Luca Fontana, "Bu çocukların Atina'ya bir an önce gönderilmesini sağlamak istiyoruz ama olmuyor. Çocuklar hala burada" ifadelerini kullandı.
2015'te kurulan kamp ilk başta transit geçiş yapanların birkaç gün kalması için kapılarını açmıştı.
Yunan hükümetinin yönetimindeki kamp aşırı kalabalık çünkü Yunanistan, Avrupa Birliği'nin (AB) sınırlama politikası kapsamında onları adalarda tutmaya çalışıyor.
"Paramız yok, ekonomik durumu biliyorsunuz"
Yunanistan Hükümeti Basın Sözcüsü George Matthaiou, Moria Kampı'ndaki feci koşulları kabul etmekle beraber, Atina'nın değil AB'nin bundan sorumlu olduğunu öne sürüyor.
George Matthaiou "Bizim paramız yok. Yunanistan'daki ekonomik durumu biliyorsunuz. Yardım etmek istiyoruz ama AB sınırlarını kapadığı için bir şey yapamıyoruz" dedi.
Dünyanın dört bir yanındaki savaş bölgelerinde çalıştığını ama kampın en kötüsü olduğunu ifade eden Luca Fontana ise, "Burada umutları sistem alıp götürmüş" diye konuştu.