Yaklaşık bir buçuk milyon Müslümanın katledilmesine, milyonlarcasının topraklarını terk etmesine, büyük bir tarihin yok olmasına neden olan ABDnin Irak işgalinin üzerinden 14 yıl geçti. Amerika ve yandaşlarının işgali meşru göstermek için kamuoyuna yaptıkları açıklamalarda, Saddam Hüseyin rejimini bitirmek, kitle imha silahlarına ulaşmak, bölgedeki terörist grupları tasfiye etmek, petrol altyapısını güvenceye almak ve Irak’ı Ortadoğu ülkelerine model yapmak istediklerini söylediler. Aradan geçen zaman bunca zaman içinde milyonlarca Iraklı türlü işkencelerle katledildi. İddia edilen kitle imha silahları hiçbir zaman bulunamazken, onlarca terör örgütü kuruldu. Irak’ı özgürleştireceklerini söyleyen işgalcilerin eliyle bölgenin demografik yapısı baştan aşağı değiştirildi. İkinci Körfez Savaşı olarak da kayıtlara geçen bu işgal, aslında zalim Saddamın politikalarının gerekçe gösterilmesinden ziyade, İslam ümmetinin geleceğini dinamitleme projesinin ön ayağıydı. Irakın işgali; maddi ve manevi olarak Müslümanları zayıf düşürecek, zayıflatacak, parçalayacak, var olan ayrılıkları derinleştirecek bir projeydi.
Iraka ve oradan tüm bölgeye demokrasi ihracının yapılabilmesi için Saddamın alaşağı edilmesi gerekiyordu. Oysaki yıllarca Saddamı besleyip büyüten, İrana saldırtarak sekiz yıl süren ve yüzbinlerce insanın ölmesine neden olan savaşı besleyen, kimyasal katliamların lojistiğini sağlayan başta ABD olmak üzere Batı, dünya kamuoyunun, özellikle de Müslümanların gözünün içine baka baka, kirli planlarını icra ettiler. Kuklacılar yine kuklalarını yakmak suretiyle yeni bir oyun sahneye koymuştular ve maalesef bu sinsi oyun insanları etkisi altına almıştı.
1 Mart tezkeresinin mecliste reddedilmesine rağmen Türkiye, ABD harekâtının başladığı 20 Mart 2003’te hava sahasını açmış ve ABD'li zalimlerin Irak'lı Müslümanları öldürmesine sebep olmuştu.
Alparslan Kuytul Hocaefendi'nin Amerikanın Irak'a saldırdığı zaman "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması için Hükümet'e yetki verilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresinin" oylanmaya sunulmasından 1 gün önce, 28 Şubat 2003 tarihindeki konuşmasından bir kesit.