Zalim Esad'ın "tahliye silahı"

Suriye'de zalim Beşşar Esad rejimi, son 1 yılda 9 bölgeyi, halkı tahliyeye zorlayarak ele geçirdi.

Eklenme Tarihi: 23 May 2017
4 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Zalim Esad'ın "tahliye silahı"

Suriye'de Beşşar Esad rejimi, askeri kuşatma ve yoğun saldırı altına aldığı muhalif bölgelerden 9'unda, halkı temel ihtiyaç malzemelerinden yoksun bırakarak göçe zorladı. Tahliyeler, rejimin silah olarak kullandığı bir araca dönüştü. Esad rejimi, son 1 sene içinde başta Şam'ın batısı olmak üzere, ülke genelinde 9 bölgeyi kontrolüne aldı. Rejim, ele geçirmeyi hedeflediği bölgeyi, ilk etapta sıkı askeri kuşatmaya alıyor. Havadan ve karadan yoğun şekilde saldırdığı bölgelere, uzun süre insani yardım girmesine izin vermiyor. Bombardımanlarla sivil katliamı yapmaktan çekinmeyen rejim, bölge halkını evlerini terk etmeye zorluyor. Sivillerin daha fazla zarar görmesini istemeyen askeri muhalifler de direnişlerini bitirmek üzere, "sivil ve askeri unsurların tahliyesi" adı altında rejim güçleriyle anlaşma imzalıyor. Bu yolla, Şam'ın batısında rejim kontrolüne geçen ilk bölge, 3 yıl boyunca kuşatılarak insani yardım girişlerine izin verilmeyen Dareyya ilçesi oldu. Kuşatma süresince aralıksız bombardımana tutulan ilçeden, yaklaşık 5 bin sivil göç etmek zorunda kaldı. Bina ve altyapının yüzde 90'ının hasar gördüğü Dareyya'da kalan az sayıda sivil, geçen ağustos ayının sonunda tahliye edilmişti. Dareyyalıların büyük kısmı, komşu ilçe Muaddamiye'ye yerleşmişti. Ancak Esad rejimi bu kez de Şam merkeze yaklaşık 10 kilometre mesafedeki Muaddamiye'deki askeri kuşatmayı sıkılaştırdı. 3 yıl süren kuşatmada onlarca çocuğun açlıktan öldüğü Muaddamiye'de halk, geçen ekim ayında rejimin tehcirine boyun eğdi. Geçen aralık başında başkentin batısındaki Han eş-Şeyh beldesi ve civarındaki köylerdeki 3 bin kişinin tehcir edilmesiyle, bölge rejimin eline geçti.

ATEŞKESE RAĞMEN DEVAM ETTİ

Esad rejimi, doğu Halep'i 4 ay kuşatmada tuttuktan sonra, geçen kasım ayında Türkiye ve Rusya'nın garantörlüğünde sivil ve askeri muhaliflerin çıkışına izin verdi. Tahliyelerin ardından, 30 Aralık 2016'da Ankara ve Moskova'nın çabaları, ülkede genel ateşkes ilan edilmesinin önünü açtı. Ateşkese rağmen rejim ve destekçisi yabancı milis gruplar, saldırılarını Şam'ın batısında, daha önce çatışma yaşanmayan Barada Vadisi'ne odakladı. Rejim güçleri, 5 hafta boyunca, kuşatma altındaki vadiyi ağır bombardıman altına aldı. Rusya'nın arabuluculuğunda rejim ve muhalifler arasında varılan anlaşmayla, ocak ayı sonunda vadiden çıkmak isteyen sivil ve askeri unsurlar, Türkiye sınırında muhaliflerin elindeki İdlib iline tahliye edildi.

ŞAM'IN BATISI TÜMÜYLE REJİM KONTROLÜNEGİRDİ

Lübnan sınırı yakınındaki Zebadani, İdlib'te muhaliflerin rejim güçlerini kuşattığı Fua ve Kefreya beldelerinden tahliyelere karşılık, tüm siviller ve askeri muhaliflerin çıkmasıyla geçen ay boşaltılmıştı.

Geçen sene açlık ve ilaç eksikliği nedeniyle çocuk ölümlerinin yaşandığı Madaya'da yaklaşık 2 bin kişi tahliye edildi. Başkentin doğusunda, 4 yıldan fazla süredir kuşatma olan Doğu Guta bölgesinin nefes borusu niteliğindeki Kabun ve Tişrin mahalleleri de bu ay içinde rejimin hakimiyetine girdi. Son olarak Humus'un merkezinde muhaliflerin elindeki son semt Vaer'den yaklaşık 25 bin kişinin çıkmasıyla, il merkezinin tamamı da rejim bölgesi haline geldi.

ELE GEÇİRİLEN YERLERDE KAOS HAKİM

Tahliye edilmeyi kabul edenlerin çıkışları tamamlandıktan sonra rejimin eline geçen bölgelerde, bir kısım halk evlerinde kalmayı tercih ediyor. Göç etmeyi göze alamadıkları için rejimle uzlaşarak kalmayı seçen halk, temel kamu hizmetlerinden yoksun şekilde yaşıyor. Bölgedeki AA muhabirlerinin bildirdiğine göre, erkekler, rejim tarafından zorla askere alınıyor. Halep tahliyesinin ardından binlerce kişi, Muaddamiye'de ise 2 bin kişi Şebbiha milislerine dahil olmaya zorlandı. Şam'da çeşitli noktalarda yaklaşık toplam 4 bin kişinin ismi listeye alınmış durumda. Sözde güvenlikten sorumlu Şebbihalar, halkın malını yağmalıyor. Başta doğu Halep olmak üzere rejimin halkı göçe zorladığı 9 noktanın neredeyse hepsinde elektrik ve su sıkıntısı yaşanıyor.

YENİ HEDEF ŞAM'IN DOĞUSU

Başkentin batısını ele geçiren Esad rejimi, Şam'ın tamamında hakimiyet sağlamak istiyor. Bu nedenle rejim güçlerinin, Şam merkezin doğusundaki Doğu Guta bölgesine odaklanması bekleniyor. Merkezi Duma ilçesi olan Doğu Guta bölgesi, Şam'ın merkez mahallelerinden Cobar'ın hemen bitiminde başlıyor. Yaklaşık 100 kilometrekarelik alan üzerine yayılan bölgenin büyük kısmı muhaliflerin elinde. Doğu Guta, 6 yılı geride bırakan iç savaşın başından bu yana rejimin yoğun bombardımanına maruz kalan bölgelerin başında geliyor. Bölgede yaşayan yaklaşık 500 bin kişi, günlük ihtiyaçlarını Şam merkezi yakınındaki Kabun mahallesinde kazdıkları tüneller aracılığıyla kısıtlı ölçüde sağlayabiliyordu. Nispeten sakin bölgelerde bulunan bazı tüccarlar da rejimle anlaşarak Şam'dan aldıkları malları Doğu Guta'da satabiliyordu. Ancak Kabun'un da boşaltılmasıyla daralan rejim kuşatması ve şiddetlenen kara ve hava saldırıları, Doğu Guta'ya iki ayı aşkın süredir gıda ve akaryakıt girişine engel olurken fiyatları 10 kattan fazla arttı. Yermuk kampı da Şam'ın doğusunda muhaliflerin kontrolündeki bölgeler arasında. Ancak, yaklaşık 20 bin Filistinli mültecinin barındığı kampın üçte biri terör örgütü DEAŞ'ın elinde. Yermuk kampından bin sivil ve askeri muhalifin "tahliye"si için rejim ve muhalifler arasındaki görüşmeler sürüyor.