Zaman İşgalci İsrail askerlerinin lehine değil

Siyonist işgal rejiminin, işgal altındaki Filistin topraklarındaki ömrü olan altmış yıldan beri ilk kez, zaman rejim ve rejimin çetelerinin lehine işlemiyor. Dünyadaki prestijini gösteren bu durum, bizi düşmanın sahada kazandığı sözde zaferlerle hezimetlerin boyutunu uzun uzadıya düşünmeye sevk ediyor.

Eklenme Tarihi: 03 Haz 2015
2 dk okuma süresi
Güncelleme Tarihi: 26 Eyl 2024
Zaman İşgalci İsrail askerlerinin lehine değil

Siyonist işgal rejiminin, işgal altındaki Filistin topraklarındaki ömrü olan altmış yıldan beri ilk kez, zaman rejim ve rejimin çetelerinin lehine işlemiyor. Dünyadaki prestijini gösteren bu durum, bizi düşmanın sahada kazandığı sözde zaferlerle hezimetlerin boyutunu uzun uzadıya düşünmeye sevk ediyor. Fiili olarak işgal Rejimi Filistin'in tarihine, sularına, semasına, sınırlarına hakimdir. Mahkemeleri Filistinlilere karşı ırkçı kararlar alıyor. Rejim Filistinli esnaftan aldığı vergileri canı istediğinde Ramallah'taki Filistin Yönetimi'ne veriyor, canı sıkıldığında ise vermiyor. Filistin Yönetimi Başkanı Mahmut Abbas'ın da dahil olduğu yönetimdeki kişiler ancak VIP kimliklerle dolaşabiliyor. Bu rejim işgal altındaki her şeyi elinde bulunduruyor ve her şeye hükmediyor. Filistin halkını çelikten kafesin içine koymuş; hareketini, nefesini, seyahatini, dolaşımını yani her şeyini kontrol ediyor. Hayatın her alanını elinde bulunduruyor. İstisnasız her şeyi işgal etmiş durumda. Ancak bütün bunlara rağmen Filistin insanının aklını işgal edemedi. Filistinlilerin atan kalbi işgali reddediyor. Onun için cehennemi planını tamamlamak için hâlâ sihirli yollar deniyor. Ancak her şeye rağmen başaramayacaktır. Tabi burada somut delile ihtiyacımız var. Fakat bu durum, gözün yanılmayacağı kadar büyük bir hakikattir. İşgalcinin karşı karşıya kaldığı en büyük sorun, liderleri, ümmeti belki bütün insanlık tarafından terk edilenlerin Filistinli olmaktan başka bir yol bulamamasıdır. Çünkü Filistin vatanının ismi, renginin ismi, kokusunun ismidir. Bu, işgalcinin en büyük paradoksudur. Filistinlilere gelince, bütün Yahudileştirme, sürgün ve zulme rağmen Filistinli olarak kaldılar. Google'daki haritalara israil yazıldıysa da onlar asla israilleşmediler. Dışarıda da artık israil, Avrupa ve dünyanın başka yerlerinde zulme uğrayanların sığındığı bir yer ve kurban değildir. Filistinliler de yol bulduğunda Yahudi çocuklarını öldürmeye kalkışan teröristler değildir. Bu yalanın inandırıcılığı belki yıllar önce mümkündü. israil şu anda tam bir ırkçı rejimdir. Duvarlarla çevrili, baskıcı bir ırkçı, zulüm düzenidir. Ulusalcı sağcıların liderliğinde mümkün olmayana doğru yol alıyor. Bunlar hiç kimsenin hesabını yapmadan yürüyorlar. Sanki yeryüzünde sadece bu sağcılar var ve başka kimse yokmuş gibi davranıyorlar. Siyonist Savaş Bakanının otobüslerde Filistinlilerle Yahudileri ayıran kararı ancak iki saat dayanabildi. Onların başbakanı bunu dondurmak için alelacele talimat verdi. Bu tablo, kuşkusuz bu rejimin ırkçı bir rejim olduğunu gösteriyor. Bu, Güney Afrika'nın yok olan ırkçı rejiminin farklı bir yüzünden başka bir şey değildir. Şimdiye kadar olduğu gibi artık zaman işgalci israil askerlerinin lehine işlemiyor. Kara, deniz ve hava silahlarının en güçlüsüne, en gelişmiş olanına sahip olan bu rejim karınca kolonilerine karşı koyamaz.