Dünya nüfusunun en zengin yüzde 1'lik kısmının, en yoksul yüzde 10'luk kesime göre 175 kat fazla karbon salımına neden olduğu ifade edilen raporda, en yoksul yüzde 50'lik nüfusun ise karbon salımının sadece yüzde 10'una yol açtığına işaret edildi.
Dünyadaki toplam karbon emisyonunun yarısını dünya nüfusunun en zengin yüzde 10'luk diliminin ürettiği vurgulanan raporda, buna karşın, küresel ısınmadan en çok etkilenen kesimin yoksullar olduğuna dikkat çekildi.
Rapora göre, küresel ısınmanın etkilerini en fazla gelişmekte olan ülkeler hissediyor. Ancak raporda, varlıklı kesimlerin, yoksul ülkelerde bile olsalar, diğerlerine göre, küresel ısınmanın neden olacağı su sıkıntısı, hastalık oranlarındaki artış gibi sorunları da daha kolay atlatabileceği tespiti yapıldı.
Raporda, Paris'te düzenlenen 21. BM İklim Değişikliği Taraflar Konferansı'na (COP21) katılan liderlere, aşırı hava olaylarındaki artış nedeniyle ortaya çıkan zararın karşılanması için yoksul ülkelere mali destek sağlanmasını da içeren anlaşmaların kesinleştirilmesi çağrısı yapıldı.
Merkezi İngiltere'de bulunan kuruluşun Gıda ve İklim Politikası Yöneticisi Tim Gore, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, iklim değişikliği ile ekonomik eşitsizliğin bağlantılı olduğunu ve bunların 21. yüzyılın en büyük zorluklarını ortaya çıkardığını söyledi.
En çok karbon salımına yol açan kesimler olan zenginlerin nerede yaşarlarsa yaşasınlar yaptıklarından sorumlu tutulmaları gerektiğinin altını çizen Gore, varlıklı ülkelerin, en yoksulların gelişmekte olan ülkelerde yaşadığını unutmadan iklim değişikliğiyle mücadele konusunda yol gösterici olması gerektiğini dile getirdi.
Gore, COP21'in sadece zenginler için değil, iklim değişikliğinden en çok etkilenen yoksullar için de daha insani bir ekonomi kurulmasının başlangıcı olması gerektiğini kaydetti.
Paris'te 30 Kasım'da başlayan COP21 İklim Konferansı, 11 Aralık'a kadar devam edecek.