Semra Kuytul, Bolu F Tipi Cezaevinde olan Alparslan Kuytul Hocaefendi ile haftada bire düşürülem telefon görüşmesinden notlar çıkarmaya devam ediyor. Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin talebelerine yaptığı nasihatleri not alan Semra Kuytul, Twitter üzerinden takipçileriyle daha evvel de notlar paylaşmıştı.
Semra Kuytul geçtiğimiz hafta Twitter hesabından, Alparslan Kuytul Hocaefendi ile olan telefon görüşmesinden çıkardığı notların 5.sini paylaştı.
İşte 3 Ağustos’ta gerçekleşen telefon konuşmasından derlenen notlar:
“Bu haftaki telefon görüşünde Alparslan Kuytul Hocaefendi cezaevindeki hatıralarından bahsetmek istedi. Daha doğrusu 5 buçuk ay sonra yaşadığı bazı ilklerden.. Yine yüreğimizi burktu. Bu arada o gün ilginç bir de tevafuk yaşandı ki arkadaşlarımız aynı Cuma saat 10.00’da Alparslan Kuytul Hocaefendi ile yaşanılan hatırların paylaşılacağı bir etiket açmayı planlamışlar. #HatıranıAnlat etiketinin başlamasına 10 dk. kala telefon açan Hocaefendi konuşmasına sanki haberi varmış gibi “hatıramı anlatayım” diye başladı.
3 Ağustos Cuma günü Alparslan Kuytul Hocaefendi ile gerçekleştirdiğimiz telefon görüşmesinden sizler için hazırladığım notlar:
Ben iyiyim hamd olsun. Geçtiğimiz Çarşamba size söz verdiğimiz gibi tam saatinde kahvemi hazırladım, kahve içtim. İnşallah bu Pazar günüde saat 10.30 da kahve içeceğim ve kitap okuyacağım haberiniz olsun.
Bugün sana hatıramı anlatayım!
27 Haziran’da ilk defa halı sahaya çıktım. İlk defa gökyüzüne baktım. Benim odamdan gökyüzünün çok küçük bir kısmı görünüyor. 5 ay sonra halı sahada daha büyük bir şekilde görebildim, çok güzeldi. Orada aralardan çıkmış sarı, kırmızı çiçekler vardı. 5 ay sonra ilk defa çiçek gördüm.
Hatta orda bir kedi vardı 5 ay sonra ilk defa kedi gördüm. Gökyüzünü öyle büyük görünce çok duygulandım. İnsan 5 ay boyunca böyle büyük görmeyince, ilk defa gördüğünde hayretler içinde kalıyor.
Nazım Hikmet’i de uzun zaman içeride tutmuşlar, çıktığında gökyüzüne bakmış ve “Gökyüzü ne kadar büyük, ne kadar güzel” demiş.
29 Haziran’da da bizi çim sahaya çıkarttılar. O gün de ilk defa çim gördüm, toprağa bastım. Sohbet arkadaşımla toprağın üzerinde yürüdük biraz. Bir tek ben ve o. Başka kimseye izin vermiyorlar. Herkes sekiz-on kişi çıkıyor sohbete de, sahaya da spora da… Topa birkaç tane vurduk, biraz voleybol oynadık sonra çimin üzerinde yalın ayak yürüdük. Yani 5 buçuk ay sonra ilk defa çime, toprağa basmış oldum…
12 Temmuz’da sohbet öğleden sonraya alındı. 5 buçuk ay sonra ilk defa o arkadaşla birlikte cemaatle namaz kıldım, beş buçuk ay sonra tek bir namaz!
12 Temmuzdan bugüne kadar yani 3 Ağustosa kadar 6 defa cemaatle namaz kılmış olduk. İki defa da çim sahada, gökyüzünün altında, çimlerin üzerinde yine cemaatle namaz kıldık. İnsanlar cemaatle namazın kıymetini bilmiyor. Biz burada onu özlüyoruz. Yanımda biri olsa her gün beş vakit namazı cemaatle kılacağız. Kimse olmadığı için her namazı tek başıma kılıyorum. Biz de böyle bir fırsat bulmuşken hemen cemaatle kıldık. Bundan sonra da her sohbette cemaatle kılıyoruz.
İnsan bazı nimetler elinden gidince kıymetini daha iyi anlıyor. Biliyorsun ben namazı cemaatle kılardım ya evde ya vakıfta ya camide. Şimdi burada 5 buçuk ay hiç cemaatle namaz kılamadım. Son 15-20 gündür bu 6 namazı kılabildik çok şükür.
Bunun dışında bizim küçük Ömer (Hakseven) mektubunda güzel bir şey yazmış; “Hocam, bizim misalimiz ipek böceğine benzer, ipek böceği yaptığı kozanın içine girer, sonra o karanlık yerden bir kelebek çıkar ve uçar. Daha önce sürünen bir hayvanken şimdi artık uçan bir kelebek olmuştur” diyor. Çok güzel bir misal vermiş. İnşallah bizde öyle olacağız. Şimdi biz bir kozanın içine girdik karanlıktayız ama inşallah bir gün bu kozayı deleceğiz, çıkacağız ve kelebek gibi uçacağız Allah’ın izniyle… Onu bekliyoruz, Rabbimizden onu niyaz ediyoruz.
Ben çok iyiyim. Burada zaman bana yetmiyor. Zamanımı değerlendirmeye çalışıyorum. Tüm arkadaşlara selam söyle.
03.08.2018 | Alparslan Kuytul | Bolu F Tipi kapalı Cezaevi |Telefon Görüşmesinden Notlar -5
Alparslan Kuytul Hocaefendi’nin eşi Semra Kuytul hazırladı.