Semra Kuytul Hocahanım Cumartesi günü bayanlara yönelik yapmış olduğu tefsir dersini bu hafta da internet üzerinden canlı olarak gerçekleştirdi. Tefsir Dersi sonunda internet üzerinden gelen soruları cevaplandıran Hocahanım, Doğu Guta da çok büyük bir katliam yaşanmasını, bu katliama Türkiye'nin sessiz kalmasını değerlendirdi.
Semra Kuytul Hocahanım, Suriye’den gelen görüntülerin insanın yüreğini dağladığını ifade ederek bu zulümlerin bitmesinin köklü çözümünün Kuran'ın tavsiyesine uymak olduğunu söyledi.
Semra Kuytul Hocahanım’ın Açıklamasının Tamamı;
SÜREKLİ BİR BÖLGEMİZ KAN AĞLIYOR
Evet, maalesef tekrar böyle bir sürece girdik, son zamanlarda bu tarz haberler, özellikle Suriye'den kesilmişti. Maalesef, son 15 20 yıla yakın bir süredir, sürekli bir bölgemiz kan ağlıyor. Bir düşman başımıza musallat olmuş, sürekli yüreğimiz dağlanıyor. Bosna Hersek katliamı hala kapanmayan bir yara, ardından Irak’ın bu hale gelmesi, Amerika'nın yapmış olduğu zulümler, bir buçuk milyon insanın öldürülmesi, çok büyük bir rakam bu, şehit edilmesi, hapishanelerde hayatları kararan insanlar, neler neler... Ne zulümler yaşandı, yürek anlatmaya dayanmayacak şekilde, büyük hadiseler, Filistin zaten 70 - 80 yıldır kanayan yaramız. Her gün biraz gündemden düşüyor, biraz tekrar çıkıyor. Tedirginlik, kavga, gürültü hiçbir zaman bitmiyor. Bu arada Filistin, diye bir şey neredeyse kalmamış, İsrail neredeyse tamamını ele geçirmiş bir vaziyette, en son Kudüs'ü de zaten başkent olarak ilan etti. Doğu Kudüs, Batı Kudüs diye, biz de ayrımını kabul etmiş olduk. O da öyle, ayrı bir derdimiz.
SURİYE’DEN GELEN GÖRÜNTÜLER MAHVEDİYOR İNSANI
Derken, Suriye'ye 7 senedir, bizi perişan etti. Oradan gelen görüntüler mahvediyor insanı, şimdi tekrardan saldırı başladı. Biraz duruluyor, mülteciler tekrar ülkelerine dönmeye başlıyorlar, bu arada yüzbinlerce kayıp söz konusu, koskoca bir ülke yerle bir olmuş vaziyette… Şimdi olaylar daha da karışık bir vaziyette. ÖSO ile biz, PYD’ye karşı bir savaş verirken, Rusya'yla Esad, ÖSO’yu vuruyor. Zulüm devam ediyor.
RABBİM, İSLAM ÂLEMİ NASİP EYLESİN, YOKSA BU ZULÜMLER BİTMEYECEK
Böyle bir durumda Müslümanların, Allah'tan güç ve kuvvet dilemesi gerekiyor. “Yarabbi bize güç ver ki, şu mazlumların derdine derman olalım” diye, her gün dua etmek lazım. Yani pansuman çözümler değil, gerçek çözümlerin ortaya çıkabilmesi için, buna ulaşabilmek için, dua etmek lazım. Pansuman çözümler nedir? Kısa süreli ateşkesler gerçekleştirilir, yardım konvoyları gönderilir, doktorlar, tabipler gönderilir, malzemeler gönderilir, onlar buraya gelir, evlerimizde misafir ederiz, ihtiyaçlarını evlerinde karşılarız, çadırlar yaparız, çadır kentler, prefabrik evler kurarız, bir şeyler yaparız. Bunlar pansuman çözümler. Düşman bir daha vurmaya başlıyor, bir sürü katliam, bir sürü mülteci yeniden geliyor. Demek ki, Müslümanlarda gerçek bir dirayet ortaya çıkmadan, bitmeyecek. Bu bunun göstergesi. Dolayısıyla, Rabbim, İslam âlemi nasip eylesin. Yoksa bu zulümler bitmeyecek.
KÖKLÜ ÇÖZÜM; KURAN'IN TAVSİYESİNE UYMAKTIR
Vücudu sanki bir iltihap kaplamış, buradan patlak vermese diğer taraftan patlak veriyor. Köklü bir çözüm gerektiren bir durum söz konusu. Buradaki yarayı kapatıyorsun, diğer taraftan başka bir patlak veriyor. Dolayısıyla köklü çözüm; Kuran'ın tavsiyesine uymaktır. Tarih boyunca bunları gördük. Biz daima, Müslümanlar, Kur'an'a ve sünnete sarılmalı, onun doğrultusunda, izzetini, şerefini, kudretini yeniden kazanmalı ve düşmanın karşısında izzetli bir duruş gösterebilecek seviyeye ulaşmalı ki, zalim de zulmünü yapmaktan çekinecek hale gelsin. Yoksa zulmetmekten çekinmiyor. Rabbim, oradaki kardeşlerimize kurtuluş ihsan eylesin. Ölenlerin, şehit olanların, yakınlarına sabırla, imanla yaşamlarını devam edebilmelerini nasip eylesin. Çok zor bir durum. İnşallah, bizim buradan bakarken hissettiğimiz kadar ağır geçirttirmiyordur, Rabbim. Bazen öyle olur, biz bakarız, daha çok ciğerimiz yanar ama yaşayan insana, Allah öyle bir şok hali nasip eder ki, bu bir nasiptir. Acısını çok da fark etmez. Mesela, anlatırken, “öyle bir kaza yaşadım ki, gerisini hatırlamıyorum, gözümü hastanede açtım” der. Hâlbuki o esna da çok büyük hasar olmuştur, çok büyük kırıklar mevcuttur. Ama hatırlamıyorum, gözümü hastanede açtım, der. Allah, o esnada öyle bir şok yaşatır ki, onun yükünü hafifletir. Ben bunda teselli bulmak istiyorum. Rabbim, dünyanın dört bir tarafında, bu zulme maruz kalan kardeşlerimize, kolay atlatmayı, hissetmelerini nasip eylesin. İslam ümmetine de güç ve kuvvet ihsan eylesin.
