Suriye’nin güneyinde Suveyda’da bir devlet binası yakıldı, bölgede ateş açıldı, bir polis ve bir sivil hayatını kaybetti.
Suriye’nin güneyinde yer alan Suveyda’da yaklaşık bir yıldır devam eden gerilim yeniden patlak verdi ve bölgedeki protestolar önemli ölçüde arttı. Yerel haberler ve sosyal medyadaki videolar, olayların gidişatında büyük ve tehlikeli bir noktaya ulaşıldığını gösterdi. Yaklaşık bir yıl önce protestolarının patlak vermesinden bu yana ilk kez kalabalık bir grup şehrin merkezindeki bir devlet binasına saldırdı.
Pazar sabahı çok sayıda aktivist, protesto çağrılarına yanıt olarak el-Muşnika kavşağında toplandı. Görgü tanıklarının ifadesine göre olay yerinde bulunan kalabalık, yaşam koşullarının iyileştirilmesi çağrısında bulundukları pankartlarla bir protesto düzenledi.
Hükümet binasına (valilik binası) vardıklarında, protestolar tehlikeli bir hal aldı. Zira protestocular bir devlet binasına saldırmaya başladı ve yangın çıkardı ve Beşşar Esed’in fotoğrafını indirdi. Diğer yandan rejim güçleri ise, güvenlik zihniyetinin dayattığı hataları tekrarladı.
Şarku’l Avsat’ın Suveyda24 adlı yerel haber ağından aktardığı habere göre, gerginliğe tanık olan devlet binası ile polis komuta binası bölgesinde, pazar sabahı protestocuların valilik binasına baskın düzenlemesi sonucu bir sivil hayatını kaybetti ve çok sayıda kişi yaralandı. Protestolara her zaman açık bir soğuklukla yaklaşan ve protestocularla çatışmaktan uzak duran rejimin güvenlik anlayışı böyle devam etmedi ve protestoların olduğu meydana gerçek kurşunlarla ateş açıldı ve ardından tüm Suveyda’da protestolar başladı.
Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, protestocular arasında sayısı henüz bilinmeyen yaralıların olduğu görüldü. Sağlık kaynakları, şehirdeki devlet hastanesinde tedavi altına alınan yaralıların durumlarının ağır olduğu bildirdi. Al-Rasad internet sitesinin devlet hastanesindeki görgü tanıklarından aktardığına göre, Murad el-Metni adlı gencin kurşun yarası sonucu hayatını kaybetti ve Kenan Hudir isimli bir genç ise yoğun bakıma kaldırıldı.
Polis merkezinin çatısına silahlı unsurların konuşlandırıldığını ve protestocuların geri çekilmesine rağmen polis komutanlığı ve kriminal güvenlik şubesi önünde yoldan geçenlerin vurulduğunu aktardı. Tanınmış çetelerden birinin güvenlik güçlerine destek verdiği ve bazı üyelerinin ateş açtığının görüldüğü de bildirildi.
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), protestocuların Suveyda şehrindeki polis karakoluna baskın girişimi sırasında bir polis memurunun hayatını kaybettiğini açıkladı. Böylece, protestolarda ölenlerin sayısı, bir polis ve bir vatandaşa yükselmiş oldu.
Rejim güçleri protestocuları dağıtmayı başardıktan sonra şehre konuşlandı. SOHR bazı protestocuların Suveyda şehir merkezindeki protestolara destek vermek ve ülkedeki kötüleşen yaşam koşullarını kınamak amacıyla Hazm köyü yakınlarında Şam-Suveyda karayolunu lastik yakarak kapattıklarını açıkladı.
SOHR, protestocuların valilik binasına girerek hükümet araçlarını yakmasının ardından güvenlik güçlerinin, protestoculara müdahale etmesi sonucu Süveyde şehrindeki devlet hastanesine kaldırılan bir gencin hayatını kaybettiğini ve 7 kişinin de yaralandığını belgeledi. Protestocuların Süveyda’daki hükümet merkezlerine saldırmasının ardından, güvenlik güçleri tarafından protestocu kalabalığın dağıtmak üzere girişiminde bulunulduğu da belirtildi. SOHR’un açıklamasına göre, protestocular bir güvenlik aracını yaktı ve diğer araçlara zarar verdi ardından güvenlik güçleri protestocuların arasına girerek onları dağıtmak için ateş açtı. Aktivistler, güvenlik servislerinin zaman kazanmak ve korku yaratmayı planladığını ayrıca göstericilerle anlaşma noktasına varmaya çalışmaksızın, şehirde kaos yaratmak için diğer güvenilir tarafları olaya dahil etmeye çalıştığını düşünüyor, ki bu herkesin korktuğu bir durumu teşkil ediyor.
Söz konusu aktivistler, Suveyda protestolarının bu büyük olaydan sonra da önceki gibi olmamasını bekliyor. Şu anda ciddi bir güvenlik gerilimine tanık olunan şehirde, protestocular ya da gerginliğe sahne olan bölgeden geçen sivillerden ölü ve yaralıların olmasının ardından protestocuların talepleriyle başa çıkmak üzere bir sonraki adımda ne yapacakları merak ediliyor.
Aktivistlere göre, protestocular şu ana kadar iyi durumda değilken, hareketin adına konuşan birleşik bir liderliğin olmaması, hareketin devlet kurumları önündeki konumuna zarar veriyor.
Hareket geçtiğimiz saatlerde çok yol kat etti ve bundan sonra geri dönüşün mümkün veya kolay olması beklenmiyor. Süveyde’de akıbetini kimsenin bilemeyeceği bu talepler yolculuğu, olaylara ilişkin her zaman tarafsızlığı korumaya çalışan bir bölgede, devlet binasının yakılması ve Suriye rejiminin simgesi olan fotoğrafın yakılmasıyla birlikte başladı.
Suriye İçişleri Bakanı Muhammed er-Rahmun olayla ilgili olarak “Bazıları bireysel silah taşıyan bir grup kanun kaçağı. Suveyda’daki el-Muşnika kavşağı yakınında lastik yakarak yolu kapattılar. Daha sonra bir devlet binasına gittiler ve rastgele ateş açtılar. Bunun sonucunda bir polis memuru ve çok sayıda vatandaş yaralandı” yorumunda bulundu.
İçişleri Bakanı’nın açıklamasında, grubun binaya silah zoruyla girdiği, ofis mobilyalarını kırdığı ve resmi belgeler de dahil olmak üzere binadaki belgelerin büyük bir bölümünü çaldığını ayrıca binayı ve yakındaki arabaları ateşe verdiği belirtildi. Bunların ardından, polis komuta binasına saldırmaya çalıştıkları ve burada polislerle ile karşı karşıya çatıştıkları ve bunun sonucunda polis memuru Mahmut es-Selmavi’nin hayatını kaybettiği de açıklandı. Açıklamada, Bakan kanun kaçağı olarak nitelendirdiği kişiler hakkında yasal işlem yapılacağı vurgulandı.
Suveyda’daki güvenlik güçleri, sosyal medyada, ‘direniş ve muhalefete’ düşman olan dış taraflarla birlikte şehirde huzursuzluk yaratmakla suçlandı.
Devlet binası önündeki protestoları gösteren bir videoda görüldüğü üzere, protestocular rejimin devrilmesi için sloganlar attı. Bu da, hareketin yaşam koşullarına ilişkin taleplerden, değişime yönelik siyasi talepler taşıyan bir halk ayaklanmasına dönüştüğü anlamına geliyordu.
Sosyal ağlarda yayılan fotoğraflar, güvenlik alarmı verildiğini ve Aram merkezinin önünde duran orta boy makineli tüfek taşıyan araçların olduğunu gösterdi. Aktivistler, şehirde sokaklar boş, dükkanlar kapalıyken temkinli bir sükunet hakim olduğunu, olayların nasıl devam edeceği beklendiğini ve bu kitlesel güvenlik konuşlandırmasının amacının, gösterilere katılmak için dışarı çıkmaya niyet eden vatandaşları tehdit etmek olduğunu belirtti.